hesabın var mı? giriş yap

  • dün gece* itibariyle cnn' in aralıksız olarak görgü tanıklarına ulaşıp hakkında detaylı bilgiler aldığı kazadır. toplam 155 kişinin canlı olarak kurtulmasına genel olarak mucize gözüyle bakılmaktadır. bir kaç yolcunun çarpma sonrası bazı ufak kesilme veya küçük yaralanmalar geçirdiği, bir kişinin de ayağının kırıldığı bilgileri ulaşmıştır.

    kazanın oluşumu ile ilgili genel bilgiler şu şekildedir :

    1- uçak, us airways' a ait a320* tipi bir yolcu uçağıdır. uçak içinde 155 kişi bulunmaktadır.
    2- uçak havalandıktan 4-5 dakika sonra*, 16a sırasında oturan yolcunun* verdiği ifadeye göre bir "bang" sesi duyulmuştur.
    3- sesin hemen ardından kabin içine hafif bir duman ve koku yayılmıştır.
    4- sol tarafta oturan tüm yolcular sağ taraftaki diğer motorun durumunu birbirlerine sormuşlardır.
    5- uçak oldukça geniş bir daire çizerek, irtifasını kaybetmeye başlamıştır. (bkz: altitude)
    6- oldukça kontrollü ve sakin bir dönüş yapan uçakta panik yaşanmamıştır.
    7- cam kenarındaki yolcular, uçağın düşmek yerine, acil iniş yapar pozisyonda, dengeli ve oldukça yavaş bir hızla* manhattan üzerine doğru alçaldığını görürler.
    8- bu sırada yüksek bina yapısının acil inişe uygun olmadığını bilen bazı yolcular, uçağın nehire iniş yapacağını hissederler.
    9- pilot, "please brace for impact" kabin anonsu yapar ..( lütfen çarpma için hazırlıklı olun )
    10- uçak, manhattan* ve new jersey' i birbirinden ayıran hudson nehrine oldukça düzgün bir iniş yapar. hatta o kadar düzgün iner ki, uçak bir süre su üzerinde kayarak durabilir.
    11- çarpmadan saniyeler önce, sağ orta taraftaki acil çıkış kapısının önünde oturan yolcular, sol tarafı ve diğer acil çıkış kapılarına yakın yolcuları, "uçak durunca kapıları açacağız" şeklinde uyarır.
    12- uçak ve motorlar durduğu anda kapı önündeki yolcular sağ ve sol kanatlara yolcuları yönlendirmeye çalışırlar.
    13- uçakta panik yoktur*, fakat uçağın batacağına dair korku duyarlar.
    14- uçağın suya değmesinden yaklaşık 15-20 dk sonra, 4 adet sahil güvenlik botu, çekici ve helikopterler kurtarma operasyonunu başarıyla tamamlarlar.
    15- kazanın ardından yaşanan en büyük korku, insanların suda kalmaları olmuştur. zira yılın en soğuk günlerini yaşayan new york' un ve hudson nehri' nin soğuk sularının, insanı 1-2 dakika içinde hipotermi' ye sokabilme ihtimali oldukça yüksektir.

    sonuçta pilot abimiz, kendi de dahil ( ki uçaktan herkes tahliye edildikten sonra çıkmıştır ) 155 kişinin hayatını, almış olduğu acil durum eğitimlerini kusursuzca uygulaması ile kurtarmıştır.kendisine buradan teşekkür ediyoruz.

  • olm size bir sey diyim mi. format falan da umrumda degil artik. bodos yaziyorum. yaklasik 2 saat once polis uzerimize oldurmeye geldi. sersemletici ses bombalari, araliksiz saatlerce biber gazlari, tazyikli su... yine de istiklaldeydik fakat en son uzerimize oldurmeye geldiler. gaz bombasi atmadilar. gaz bombasi ile ates ettiler. gozumle gordum. binalara da attilar. tunele kadar surduler bizi. ınsanlar korkudan birbirini ezecekti. ama herkes sagduyulu davrandi. kizlari cocuklari korudu millet. herkes yardimlasti. ve sadece istiklalde benim orada bulunduğum 6saat 7saat boyunca 200 binden fazla insan vardi. bizi oldurmeyi goze almislardi olm. bunu unutma. ne olursan ol. hicsevme beni. ama bil bizi oldurmeyi goze almislardi.

    edit : kefal ispiyoncu. kafanı kullan azıcık.

  • zekasına yakışır espriler yapan adam.

    murat bardakçı: elisabeth schwarzkopf ile tanıştım.

    ilber ortaylı: seninle tanışacak kadar uzun yaşadı. uzun yaşayanlar çok felaketle karşılaşır.

  • hababam sınıf'ının mahmut hoca'sı münir özkul'un milyarder filminde de mahmut hoca rolünün devamını oynadığı gerçeği.

    bugün denk geldiğim milyarder filmini izlerken geçen replik ile vay amuaa tepkisi eşliğinde kafamda şimşeklerin çakması sonucu tüme varım yaptığım olay.sonrasında merak ettim biraz araştırdım hababam sınıfı filmleri aşağıdaki tarihlerde çekilmiş.

    hababam sınıfı 1975

    hababam sınıfı sınıfta kaldı 1976

    hababam sınıfı uyanıyor 1977

    hababam sınıfı tatilde 1978

    hababam sınıfı dokuz doğuruyor 1979

    hababam sınıfı güle güle 1981

    milyarder filmi ise 1986 yılında çekilmiş.hababam sınıfı güle güle filmi aynı zamanda mahmut hoca karakterinin olmadığı tek hababam sınıfı filmi.ayrıca bu filmde hafize ana'nın nazlı adında bir kızı olduğunu bilgisini de cebe atıyoruz.milyarder filminde ise mahmut hoca ile boncuk sultan(hafize ana) evlenmişler ancak kızları ölmüş ama nasıl öldüğü bilgisi yok.bu ölümün getirdiği yıkım ile boncuk sultan yatalak olmuş ve konuşamaz durumda.

    son olarak aşağıdaki repliğe bakıyoruz.

    gazeteci1: milyarderle konuşamadık bari seninle konuşalım amca.adın ne senin?
    mahmut hoca: şey mahmut... mahmut hoca derler.
    gazeteci2: şu şapkanı takar mısın mahmut hoca. niye hoca diyorlar imamlıkta mı yaptın?
    mahmut hoca: yok oğlum yapmadım.biletçilik benim mesleğim değil.öğretmendim emekli oldum.biz evde iki kişiyiz.kızım vefat ettikten sonra hasta karımla birlikte yaşıyorum.ama bugünlerde emekli maaşı malum iki kuru başa bile yetmiyor.enflasyonda malumunuz.geçinemeyince bende bilet satmaya başladım.

    üzerinden yıllar geçsede yeşil çam filmleri(özellikle kemal sunal ve şener şen filmleri) izledikçe izlettirir her yaşımda farklı bir detay, farklı bir mesaj yada tespit yakalarım.gerçektende bazen okadar ince görmüşler ki insan hayret etmeden edemiyor.görünen köy klavuz istemez o nedenle bu konuda çok bıkbık yapmayacağım.sanatın özelliklerinden biride kalıcı olmasıdır.kendi adıma bize bu kalıcı eserleri bıraktıkları için emeği geçen tüm büyüklerimize teşekkür ederim.eyorlamam bu kadar.

    debe editi: aslında daha çok okuyucuyum. es kaza debeye girmişim bari bir işe yarasın. bugün sizde bir değişiklik yapın hayatınızda ki değer verdiğiniz insanlara sevginizi belirtin.sevindirin onları.

    iyi ki hayatımdasın güzel insan.seni seviyorum.

  • yaklaşık 10 yıldır bu hatta çalışan biri olarak, tek cümleyle açıklayabileceğim korkunç kazadır. hattın o bölümünün sinyalizasyonsuz çalışmasını, milyarlarca liralık sistemin elinde telsiz olan adamların hatta gezmesiyle denetlenmesini, neredeyse bütün güvenlik sistemlerinin trafiği rahatlatmak amacıyla devre dışı bırakılmasını filan tartışmak yersizdir.

    en önemli sebep, yüksek hızlı tren'in kara tren kafasıyla işletilmesidir.

    bundan önce olmuş ve sizin haberiniz bile olamamış onlarca kazanın, ayrıca bundan sonra olacak ve sizin haberiniz bile olmayacak onlarca kazanın sebebi, sorumlusu budur.

    edit: bağzı sebeplerden dolayı, daha fazla yazamıyorum. maalesef.

  • türk erkekleri bize okuyacak satın alacak kaliteli kitap bırakmamıştır çünkü. çok aşırı kaliteli aşırı elit okuyorlar. ne yetişebiliyoruz ne de alıp okuyabiliyoruz onlardan fırsat bulup.

    biz ne zaman noktalama harfi yerine "amk" kullanan erkek elitliğine erişebiliriz gerçekten çok merak ediyorum.

    sana burada kadınların neler okuduğunu anlatarak onayını almaya çalışmayacağım pipili. keza bu bakış açısıyla o kadınların evlerine girip o kitaplıkları görmüş olma ihtimalin olduğuny sanmıyorum. kadınların hayattan keyif almasını da eleştiriyorsunuz, nasıl keyif alacağını da böyle aşağılıyorsunuz. kadınlar okudukları kitabı bile sizi memnun etmek için okumalılar ya artık.

  • üst edit: tweet'i sildiler. video elimde mevcut; ancak eklemeyeceğim tabii ki. bilsinler ki bu millete köpek diyenleri unutmayacağız.

    reklam linki

    go turkiye hesabından atılan, "sizinle temas edecek herkesi aşıladık" temalı aşağılık reklamdır.

    sömürgecinin dilinde hazırlanan reklamda, sömürge tebaasının efendilerine hastalık bulaştırmadan hizmet edeceği garantisinin verildiğini görüyoruz.

    kuduz aşısı yapılan köpekler gibi kulaklarına küpe de takacak mısınız aşılanan turizm çalışanlarının? içleri rahat etsin efendilerimizin nihayetinde.

    sizin milliyetçiliğinize tüküreyim ben, türklüğü iki paralık ettiniz.

    edit: köpeklerin küpeleri gibi maskelerde "enjoy i'm vaccinated(keyfinize bakın, aşılıyım)" yazıyormuş, şimdi dikkat ettim. üç beş kuruş için köpek diye vatandaşını satıyor devlet.

  • 1- türkiye'de yayınlanan ve yayınlanmış olan gazetelerin geçmişten günümüze tüm sayılarına ulaşabileceğiniz bir platform

    2- dünya üzerinde çekilmiş tüm filmlerin çarpıcı sahnelerinin olduğu bir arşiv

    3- müzik aleti notalarını algılıyan ve akor düzeltmesi yapmanıza yardımcı olan bir site

    4- şarkılardan sözleri çıkarıp enstrümantal hale getiren site

    5- dünyanın her yerinden yüzlerce üniversitenin ortak çevrimiçi kütüphanesi

    6- nasa'nın uzay ile ilgili keşiflerini ve fotoğraflarını bulabileceğiniz online arşivi

    7- ses kayıtlarınızı metne dönüştürme aracı

    8- pdf escape ile hiçbir uygulama yüklemeden, oldukça basit ve kullanışlı bir arayüz üzerinden pdf dosyalarınızı düzenleme aracı

    9- önemsiz bir siteye üye olmak için kullanabileceğiniz tek kullanımlık mail servisi

    10- ücretsiz ve yüksek kalitede stok fotoğraflar indirmek için harika iki site.
    1
    2

    11- filmlerde geçen mekanlar hakkında tanıtıcı bilgilerin olduğu, bu mekanların aslında hangi kentte bulunduğunu gösteren site

  • ufacık çocuk, altına sıçabilir, o yüzden yolculuğa çıkmadan önce bir önlem alayım vs gibi düşünmeyen yazarın şikayeti.. kendi çocuğunu düşünme, thy düşünsün ama. çünkü para verdin.

    biz'de böyle. çocuk yaptıysan, her şey senin için düzenlenmeli. çocuk yaptın çünkü.

    "oğlum korkup ağlıyor, sorun değil." belki diğer para veren yolcular için sorun olur ağlama gürültüsü ama bilemedim ?

    edit : okuma özürlü yazarlar, kıyafet değil, çocuk bezli gibi mesaj atıyor. yazdığım yazıda kıyafet ile ilgili bir şeyden bahsettiğimi sananlar ne ile besleniyor çok merak ediyorum.

  • yeni işe girdim, her gün girişte ve çıkışta kart okutuyoruz ve ben werkstudent olarak haftada 20 saat çalışıyorum. bazen işim geç bittiği için 5-10 dk geç çıkmışım ve haftada 20 saat 35 dk zaman harcadığımı görmüşler. ik çağırdı acilen gittim utana sıkıla neden fazla zaman geçirdiğimi, bana fazla mı iş verildiğini vs sordular. yok dedim kendi isteğimle oldu. 35 dk lık parayı maaşıma eklediler özür dileyerek. ofiste birşey demedim ama eve giderken bir garip oldum türkiyede yeni mezun mühendis olarak haftada 60 saat çalışıp 40 saatlik asgari ücret alıyordum ve bunu büyük nimetmiş gibi sadaka gibi veriyorlardı ah ulan.