hesabın var mı? giriş yap

  • bir annenin sabaha karşı kumardan gelen kocasından evdeki ekmeği saklaması... saklamasa sabah okula gidecek iki çocuk aç kalacak. aynı annenin oğlu üniversitede okurken küçük oğlu ile pazar sonrası meyve sebze artıklarını toplaması. bunların yıllar sonra hal vakit düzeldikten sonra bir akşam yemeği sofrasında anlatılması ve hep beraber ağlanması.

  • deha ile yeteneğin farklı şeyler olması...

    bugün ekşide bateri çalan ve dalga geçilen genci izlerken insanların ön yargılarını görünce, bu başlığa yazacak şeyler aklıma geldi. benim ufkumu açmıştı ilk öğrendiğimde yazacağım bilgiler.
    johann sebastian bach diğer müzisyenlerden farklı olarak (mozart vb..) üç ismi de kullanılarak anılır. çünkü çingene bir aileden gelmektedir ve ailesinde birçok bach isimli başka müzisyenler vardır. bu müzisyenlerle karıştırılmamak için üç ismi de kullanılır. kendisi yaşarken kiliselerde cenaze törenlerinde org çalarak geçiniyordu ve cenaze başına ücret alıyordu. geçinemediği için cenaze sayısı çok az diyerek yardım istediği bir mektup bile mevcut...
    mozart sefalet içinde öldü.
    romantik akımın öncüsü sayılan john keats yaşarken hiç şiir satamadı ve 30 undan önce veremden(açlıktan) öldü. sevdiği kadınla evlenemedi, hiç saygı görmedi ve sevdiği kadın o ölünce kimseyle evlenmedi...
    tarantino film yapabilmek için ilk senaryosunu sattı. kendisi bir videocuda çalışıyordu ve sürekli film izliyordu.
    stallone'un öyküsü, jim carrey'nin standup ı bırakması...
    oğuz atay, nietzche...
    o kadar örnek var ki.
    vardığım sonuç,
    bir konuda iyi olduğunuza inanıp en mutlu olduğunuz işi yapsanız da insanlar para kazanamadığınız için size saygı duymayabilir.
    satamayabilirsiniz.
    kendinize dürüst olmanız bile saygıyla karşılanmalı ama insanlar, bazıları beste çalıp, fikir çalıp altına kendi imzasını attığı halde bu durumu görmezden gelebiliyor.
    örneğin gönülçelen müziğini manic streeet preachers-ocean spray'den arak, sözler sallinger-gönülçelen'den esinlenme, altında teoman imzası...
    teoman örnek sadece, severim de. ama saygı duymam.
    neyse,
    ne diyordum,
    satabiliyor olmak yetenektir.
    sanat dehadır.
    deha ile yetenek karıştırılmamalı.

    ve bir uğraş ile inandığı işi yapan mutlu insanlarla dalga geçmek bizim mutsuzluğumuzdur.

  • bilinenin aksine dünya'ya en çok zarar veren kişinin amerikalı bilim insanı (!) olan thomas midgley olması. icatlarıyla dünya'yı bok eden bu abimizin ölümününde kendisi için tasarladığı bir icadından olması.

    yazıma başlamadan belirtmek isterim ki; tetraetil kurşun ve cfc'nin mucidi olan, 1944 yılında ölen thomas midgley'in dünya'ya ve insanlığa verdiği zararın sonuçlarını bu yazıyı okuyan herkes farkında olmadan çekiyor aslında.

    thomas midgley'in icadı olan kurşun nörotoksin özelliğine sahip bir madde. olması gerekenden fazla kurşuna maruz kalan canlıların beynini ve merkezi sinir sisteminizi onarılamayacak şekilde tahrip ettiği bugün bilinen bir gerçek. aynı zamanda yoğun bir şekilde alınan kurşun maddesinin körlük, uykusuzluk, böbrek yetersizliği, işitme kaybı, kanser ve felç gibi ağır sonuçlar doğurduğu o zamanlar bilinmiyordu tabi. heroin gibi kurşunda çok ucuz ve yüksek kar getiren bir madde olmasından ötürü çağında her derde deva bir ürün olarak piyasa sürülmüş ve ana amacı araç motorlarında kullanılmak olmuştur. kurşun kullanılarak üretilen arabaların %98'i bu madde katkısıyla yapılmış ve dolayısıyla milyonlarca insanın kalıtsal olarak yüksek miktarda kurşuna maruz kalmasına neden olmuştur. (bir önceki yüzyıla göre şu an yaşayan canlıların vücutlarında ki kurşun miktarı 625 kat daha fazladır). ve daha vahimi ise kurşun üretimi için kullanılan maddelerin halk arasında iyi bir intiba oluşturması için ethyl tanımlamasıyla fabrikalar kurması oluyor. gel zaman git zaman bu buluşuyla milyonlarca dolar kazanan thomas midgley'in fabrikalarında çalışan işçiler birer, üçer, beşer, onar ölmeye başlayınca bu abimiz bir basın toplantısı düzenliyor ve kurşun buharını içine çekerek alın işte zarar marar yok diyor. (6 saniye maruz kaldığı kurşun buharının vücudundan atılması 1 sene sürüyor) kurşunun zararlarını araçtıran kuruluşları da finanse ederek kurşunun zararları 20 sene geç anlaşılmasına sebep oluyor.

    kurşun işi tutmadı bari yeni bir şey bulayım diyen bu abimizin bir diğer zararı ise buzdolaplarında ve bilimum sanayi ürününde, parfüm ve deodorantlarda kullanılan kloroflorokarbon (cfc) gazını bulması oluyor. bugün küresel ısınma, ozon tabakası diyoruz ya heh işte buna sebep olan gaz bu gaz işte. (1 kilogram cfc yaklaşık 70.000 kilogram atmosferik ozonu yok edip delebilir. aynı zamanda tek bir molekül cfc gaza seri etkilerini arttırmakta bir molekül karbondioksit gazına göre 10.000 kat daha etkilidir). kurşunda olduğu gibi etkisi çok sonra anlaşılarak kloroflorokarbon (cfc) gazı 1970'lerde yasaklanıyor.

    thomas midgley son bir hamle yapayım, insanlığa katkım olmadı dünya'yı bok ettim bari bana katkısı olsun icadımın diyor ve 51 yaşında yatalak olmasından (ağır kurşuna maruz kalmadan ötürü felç geçiriyor) ötürü kendisine yataktan işlerini yapabileceği bir icat yapıyor. 4 sene bu icadını kullanan thomas midgley 55 yaşında son icadının makarasına boynunu kaptırarak boğularak ölüyor.

  • prallethrin ihtiva eden ve memelilere karşı toksik olmadığı söylenen ancak bazı araştırmaların aksini gösterdiği böcek savar. umuyorum ki bu girdi yüzünden muhittin topalak misali, kazlıçeşme sahilinde mangal yaparken pestisit lobisinin kiraladığı bir keskin nişancı tarafından vurulmam.

    epitel hücreler, vücudun iç ve dış dokularını oluşturan hücrelerdir. akciğerdeki mukoza tabakanın oluşumundan mucin isimli proteinler (örn. muc5ac) sorumludur. mucin proteinleri epitel hücrelerde yüksek miktarlarda sentezlenmektedir.

    okuduğum bir araştırmada, insan akciğer epitel hücre kültürüne prallethrin ve allethrin (başka bir böcek ilacı) çeşitli dozlarda uygulanmış. bu arada kısa bir anti-parantez açayım, allethrin amerika'da zararlı olduğu gerekçesiyle yasaklanmış. içinizi rahatlatayım; raid elektro likitte prallethrin var, allethrin yok. tabii bu prallethrinin tehlikeli olmadığı anlamına gelmiyor. konuyla alakalı fazla araştırma yapılmamış dolayısıyla dikkatli olmakta fayda var.

    araştırmada tespit edildiği üzere prallethrin akciğer epitel hücrelerinde reaktif oksijen türlerinin (serbest radikallerin) miktarını artırıyor ve oksidatif strese sebep oluyor. oksidatif strese bağlı olarak muc5ac proteinini kodlayan mrna artıyor. bu da muc5ac proteinin translasyonuna, yani proteinin miktarının artmasına, dolayısıyla da akciğer epitel hücrelerindeki mukozada artışa sebep oluyor.

    mucin proteinlerinin, kalitesi ve miktarı kistik fibroz, kronik obstrüktif akciğer hastalığında rol oynuyor. aynı şekilde, spesifik olarak muc5ac proteinin akciğer epitel hücrelerdeki miktarının artması astım hastalığının semptomlarından biri olan nefes darlığına sebep oluyor.

    başka bir deyişle prallethrin, astımın semptomlarından biri olan nefes darlığına sebep oluyor. bunun da sebebi epitel hücrelerde mukozanın artmasına sebep olması. başlık altındaki birkaç entrydeki nefes darlığı şikayetlerinin sebebini anlamış oluyoruz.

    makalenin yazarları ciddi bir riskten söz etmiyor olsa da, ilacın bulunduğu odanın iyi havalandırılması gerektiğini belirtmişler. bence yine de bu işi riske atmamakta fayda var. çünkü prallethrine akut ve kronik maruz kalma sonucunda eritrositlerde (alyuvar hücreleri) hemoliz (alyuvar hücrelerinin parçalanması) gerçekleştiği de saptanmış. muhtemelen bu da oksidatif strese bağlı bir tepki sonucu gerçekleşiyor. bu molekül, vücutta diğer organlarda da oksidatif strese sebep olabilir. temkinli olmakta fayda var.

    ilgililere makalenin linkini bırakıyorum.

    çelik yelek satın alabilmem için yardımcı olmak isteyenler, iban'ım için yeşillendirsin. *

  • eminim cok az da olsa istisnalari vardir ama genel olarak bu kadar sevmedigim bir meslek grubu yok. her taksiye binisim ayri bir olay. zaten cogu maske takmiyor. hadi tek basinayken takmayabilir, musteri binince de takmiyor. illa uyarmak lazim.

    bugun avrupa yakasindan asya yakasina gecmek icin tam 40 dakika hem bi taksiden hem normal yoldan gecenlerden taksi bulmaya calistim. 4 tane taksici karsiya geciyorum diye almadi. boyle rezillik olur mu ya? bu kadar zengin mi bu taksiciler keyfine gore karsi musterisi almiyor!?

    sonra uber geldi diye aglarlar. beter olun.

  • debedit. favlayan şukulayan elleriniz dert görmesin efenim.

    yani 100.000 dolar veya daha fazla yıllık ciron varsa varsa ve kıyıda köşede 1.000.000 dolardan daha fazla kötü gün paran varsa kredi kullanamazsın.

    paraya mı ihtiyacın var dövizini bozacaksin. yine paraya ihtiyacın oldu bu sefer kredi çekebilirsin.

    e işler kötü gitti krediyi ödeyemedin bu sefer kötü gün paranı devreye sokacaksın, pardon onu az önce bozmuştun o zaman yine kredi çekeceksin, pardon çekemezsin çünkü eski krediyi ödeyemedin ve kredi puanın düştü.

    maaş verdiğin çalışan kredi çekebiliyor ama sen çekemiyorsun ve batıyorsun. maaş verdiğin çalışan işsiz kalıyor ve o da batıyor. nasıl güzel ama di mi?

    eğer bu saçmalık uygulanırsa bir çok işletme iflas bayrağını çeker. sonumuz hayrola da iyice dibe batmadan şunlardan kurtuluruz inşallah.

    edit. diğer bir seçenek geldi aklıma o da döviz mevduatını bankadan çekmek ve kasa kiralayıp cash olarak içine koymak. yani onbinlerce işletmenin bankadaki milyarlarca dolarını cash olarak talep etmesi yani hoş geldin bank run

    edit2. sayıların düzeltmesi. ilk entrye göre yazdım çizdim haberi okuyup rakamları düzelttim.

    edit3. arkadaşlar ekonomist falan değilim, sadece karardan uzun vadede yukarıda yazdığım sekilde etkilenme ihtimali olan bir işletmeciyim. ve olayı kendi gözümle yorumladım. lütfen yatırım tavsiyelerinizi uzmanlardan alın, sözlükten yatırım tavsiyesi mi dilenilir aq.

    edit4. bunlar hep araknofobi. oha aq adamın 100.000 takipçisi var sözlükten arak yapıyor. millet de buna güvenip bir de muhtemelen para verip yatırım yapiyor. uyarı için nikhisar'a teşekkürler

  • son yirmi yıldır akp seçmeni olan vatandaştır.

    bir kilogram demir mi daha ağır bir kilogram pamuk mu daha ağır desen demir der.

    çok üzgünüm.

  • ateşin düşmediği ocaklar elbette bi şekilde normale dönecektir. hayat devam ediyor sonuçta. ya ateş düşen ocaklar? onların normali başkalarının normali gibi olmayacak hiç.

  • 1 cam kavanoz tahin
    1 cam kavanoz pekmez
    1 kilo çay
    1litre süt
    1 ekmek
    4 kare çikolata
    1 kg pirinç
    1 kg kuru fasulye
    tek torbaya sığdı hepsi. 490 tl tuttu. bu nedir böyle, anlaşılır gibi değil, gerçekten değil. ilber ortaylı in dediği gibi 100.000 tl insan gibi yaşamak için artık gerekiyor ve ben şaşkınım.

    edit:
    migrosdan aldım. zengin falan değilim.