3089 entry daha
  • bugünlerde yine yeni yeniden dönüp dolaşıp en baştan izlemeye başladığım dizi. türk dizileri içerisindeki güvenli limanım. her izlediğimde neden bu diziyi bu kadar seviyorumun cevabına yönelik farklı farklı detaylar yakalıyorum. normalde sitcom seven bir insan olmamama rağmen bu dizide beni en çok çeken şey karikatürize karakterlerin olmayışı. şahika, gaffur, dilber, cahit, makbule ot bokların olduğu bölümleri saymıyorum. o bölümleri zaten açıp izlediğimi de hatırlamıyorum ama hayatın olağan akışına yönelik o kadar güzel nüanslar var ki. aslı'nın aile dinamikleri, aslı'nın işyeri ilişkileri o kadar güzel işlenmiş ki. büyük aksiyonların yaşanmadığı, samimi arkadaşlıklar, gerçekçi aile içi bağlar. o kadar güzel, o kadar gerçek ki. yakın zamanda yeni bir işe başlayacağım. hem de kendi anadilimi konuşmadığım, çalışma kültürü ve insan ilişkileri hakkında en ufak bir bilgimin olmadığı bir ortamda. tek dileğim bu süreçte aslı'nın ofis arkadaşları gibi arkadaşlarım olsun, onların birbirlerine duyduğu sevgi, saygı ve bağlılığı kuralım. işe giderken ayaklarım geri geri gitmesin, beni düştüğümde kaldıracak, hata yaptığımda bana destek olacak bir çevrem olsun. bu dizi bana umut aşılıyor resmen.*
  • sitcom açlığı çekince yıllar sonra youtube'da 2x ile ilk sezondan itibaren tekrar izlediğim dizi.teknolojinin ne kadar geliştiğini farkediyorsunuz.bazı şeyler hayatımızda hiç olmamış gibi hissettim.volkan tüplü tvden maç izleniyor,aslı basılı yayın yapan bir dergide çalışıyor.(hala varmı bilmiyorum) örneğin bir bölümde aslı cem'le konusmak için tüm yaz boyunca evde bir tane sabit telefon olduğu için fırsat bulamadığından falan bahsediyor.şimdi olsa whatsapptan tüm gün görüntülü konuşurlardı herhalde.belkide hasretle beklemek daha güzeldir,bilemiyorum.
14 entry daha
hesabın var mı? giriş yap