dallı budaklı
-
"ballı dudaklı" şeklinde okuduğumdur. daima disleksik olduğumu düşünmüşümdür zaten.
-
muğlacada, adaçayı.
-
(sıfat) karışık bir duruma girmiş olan, çapraşık.
örnek: "onun derdi de dallı budaklı olur." (haldun taner)
kaynak: tdk.
''dal budak sarmak'' biçiminde kullanırım ben daha ziyade, sıfat haline pek aşina değilim, ''çetrefilli'' daha hoş geliyor kulağıma bu arada. neyse. -
"öykünü anlat essin gitsin, dallandırma ve ayrıntılandırma," diyen yorumcum. "o zaman naif ağaç altı esintisi hissi insanı çekiyor," diyen. sağol. beni bir bakıma çok özgürleştiriyorsun. ben kolay yazan biriyim. sözcükler dallı budaklı olduklarında bile aslen hızlı koşturulmaları gerekiyor. saatler ve günler boyu madenci gibi işlememeliyim. o başka bir yaratım tipi, benimki değil. benimki su gibi akmalı, su gibi durgun olabilmeli. bu yorumla, hızlı ve hatalı, eksik üretmeyi göze almalıyım sonucuna varıyorum. neden? bir tarafım başak titizi, ve üstüne eğilmeyi abartırsam içinden çıkamayıncaya kadar balçıkla oynarım, balçıklaştırırım. (bkz: yazmak/@ibisile)
(bkz: dal budak salmak)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap