mustafa kemal atatürk

• "şapka kanunu gereksizdir" demek, bir üstteki yazarın belirttiği gibi mustafa kemal atatürk'e hakaret etmek demek değildir. fakat dönemin koşullarını bilmemek ve kılık-kıyafet konusunun tarihsel-sosyolojik arkaplanından haberdar olmamak, bunları kavrayamamak, üzerine analitik düşünememek demektir.
  
  diğer taraftan, mustafa kemal atatürk'ün de elbette geri vitesleri olmuştur fakat bu, rte gibi günü kurtarmak amaçlı makyevelist kaygılarla değil daha iyisini yapmak amacıyla pratik ve pragmatist kaygılar nedeniyledir. bunu kavrayamayacak kadar sorgulama yeteneği bulunmayanlara aşağıdaki açıklamaları yapmak boş iş belki ama anlatalım bakalım:
  
  rte "ya bu ıslak mendil tutmadı, bunu toptancıya geri yollayayım da kağıt havlu alayım" diyen bakkal ise eğer, mustafa kemal atatürk "bu ıslak mendili nasıl daha verimli ve talep edilebilir hale getirebiliriz" diyen ar-ge birimidir.
  
  iki durumda da mevcut ıslak mendilden vazgeçip geri vites söz konusudur ama iki geri vitesin kıymeti bir değildir.
  
  mesela mustafa kemal atatürk'ün geri vitesleri bile bir kazanım sağlamıştır. çünkü bilimsel ve rasyonel gerçekliklerle hareket eder. ve bilimin en güzel yanı, yanılıyor olabilmesi, yanlışları doğruya götüren bir adım olarak kullanabilmesidir. mesela güneş dil teorisi aslen batılılar tarafından ortaya atılıp mustafa kemal atatürk'ün irdelediği, değer verdiği bir kuramdır. ulus gazetesinde yazılar yazmış, derleyip toplayıp kitap yayınlamış, söylevlerini buna göre kurmuştur. iki üç sene sonra yanlış olduğunu görüp terk etmiştir. fakat o üç yıllık deneyim, türkçe ile ilgili çok verimli araştırmaları da üretmiştir. o sayede teorinin yanlış olduğunu anlamıştır. buna rağmen güneş dil teorisi etkisiyle yazılan ve matematik literatürünü türkçeleştiren geometri kitabında geliştirilen kavramları hala kullanıyoruz. bir çok sözcük de böyle.
  
  rte ise fetö'ye "aynı kıbleye secde ediyoruz" diyerek ne istedilerse vermiş, 15 temmuz'un yaşanmasına neden olmuş ama fetö tasfiye edildikten sonra bu sefer de başka tarikatlara ya da cemaatlere ne istedilerse vermiştir. laikliğin önemi hala anlaşılamamıştır mesela ki bu, çok ilginç bir durumdur.
  
  şimdi bu iki "geri vites" arasındaki farklı anlayamayan insanların okuma-yazmayı nasıl öğrenebildiği de yüce tanrı'nın (not: ateistim) akıl sır ermez hikmetlerinden biridir.
• kapısındaki köpeği fox kadar zihni olmayanların tarihini fesli bir maymunumsudan öğrenip ağzından salyalar akıtarak saldırdıkları türk'ün kudreti ata'sı..
  dertleri sakallı takımını ait olduğu çöplüğe niye gönderdiğidir..
  cennete gitmek için kendini şeyhe siktirenler ata'yı sevmiyormuş çokta tınnn..