ekşi itiraf

• bu haftasonu yokluğundan arda kalanlarla savastim ve yetmedi tam ıstanbul'dan kaçarken seninle karsilastim. tasiniyorum diye ıstanbul'da ki evde ki tüm ıvır zıvır eşyalarımı topladım. ne kadar çok şey saklamisim meğerse.. gerçekten gözden irak olunca insan unutuyormus. senden bana geriye kalan o kadar çok eşya olacağını hiç düşünmemiştim. konser biletleri,sinema biletleri,çocuk menüsünden çıkan oyuncaklar,senin bana itinayla getirdiğin deniz kabukları,fotoğraflar.. ama en çok o tatilden kalan saçma sapan bir şehir haritası oldu. daha doğrusu paris metro hattının haritası. ne fotoğraflar, ne diğer şeyler hiç biri o harita kadar gördüğümde içimi acitmadi. hep söylüyorum ya ben seni ozlemiyorum, gecirdigim guzel gunleri ozluyorum,gerçekten mutlu olduğum zamanları sabah yataktan gülümseyerek kalktigim zamanları özlüyorum.
• ben iyi miyim, kötü müyüm bilemiyorum artık sözlük. içimden bir şeyler koptu gitti sanki, daha hissiz bir insan oldum. halbuki önemserdim her şeyi, kurardım günlerce olanları ya da olacakları. kimseyi kırmamak için uğraşırdım, kulak verirdim her şeye. ne oldu da olabileceğimi hiç sanmadığım duygusuz insanlara dönüşme yoluna girdim? insanlar mı kötü, hepsi mi kötüydü ki? herkes kötü, herkes iyi bir nebzede. ama yediremiyorum işte yine de dışlanmayı, hem de sebebsizce, hem de değer verdiğim insanlarca. artık vermek gelmiyor içimden, hep alan taraf da olmak istemiyorum hayatta. en azından tanımadığım insanlara, tanıdıklarım yüzünden gözlerime örülen duvarla bakmak istemiyorum onlara. belki de hala umut var bende, belki de yitirmeyeceğim, ne dersin?
• insanların sözlük dışında sözlük ağzıyla konuşmasından çok irite oluyorum.
  
  yav konuş işte insan gibi rahat rahat devrik cümlelerle ya da durum cümlesi dışında eylem cümlesi falan kullan bir şey yap yani. kitap gibisin tamam sen harika bir ansiklopedisin de bu da kafa yahu.
• hiçbir şey olmayacaksa radyocu olayım istiyorum. hep onun sevdiği şarkılara yer vereyim hazırladığım listemde. belki aynı hisleri taşıyan bir avuç insana da dokunurum.
  
  gece bitmesin mümkünse ama güneş elbet doğar. galiba yine olduramayacağım.
  
  oh be!
• gitgide bu ulkenin insanindan nefret etmeye basladim oyle ki nefret dolu gozlerle bakarken buluyorum kendimi. eskiden sadece erkekler gozume batardi simdi kadinlarin da ne mal olduklarini gormeye basladim, erkekler kadar olmasa da... bu tip insanlarla ayni toplumda yasamaktan nefret ediyorum, bazilarini bogazlayasim geliyor. surada anlatmaya usendigim oyle cok olay yasadim ki. he bir de emin olun, bazilari insani zorla irkci yapar, cidden.
• kafa dengi insanlar bulmak bu kadar zor mu ya? şöyle zevk aldığım şeylerden bahsedebileyim, birlikte bir şeyler yapalım falan. acaba sorun bende mi, herkese uyum sağlayacağım derken asıl isteklerimden mi uzak kaldım?
  
  izdivaç programı gibi olmuş yazı, 20li yaşlarda bilgisayarlarla ilgili, oyun oynamayı seven, sakin, empati kurmayı becerebilen arkadaş arıyorum. evim yok, arabam yok. bi tane dostum var, onu da kimseyle paylaşmam.
• düşmanımla savaşırken, farkında olmadan düşmanıma benzemişim.
• "bana ölmeden balon alır mısın? ama uçanından. kimse almadı da." dedi bu gece balon kadın. bana dedi. ömrümü uçan balon alarak geçirebilirim ekşim sözlüğüm.
• şu an yaptığım projeden ölesiye nefret ediyorum. tüm hevesim kaçtı nasıl teslim edeceğim bilmiyorum.
  
  içinden sadece nefret etmek geçiyor başka bir şey değil ve işin en kötü yanı projem gayet iyi giderken içine eden projeyi yaptıran lanet firma oldu. şu proje bitsin başlığına neler neler yazacağım bak!
• işini yaptığım filistinli arap müşteri ( 8 senedir türkiyede ) (son gün olan salı günü ) oturma izni uzatımı için evrak temini konusunda hazırladığımı düşündüğü beyannamesini almak için sabah ofise gelecek , evrak hazır değil sözlük ve adam oturumu alamazsa hukuki süreç filistine dönüp 6 ay bekleyip ancak öyle geri türkiyeye gelebilecek.şu bir kesin ki sabah ofise yanıma silahımı alıp gideceğim. bilmiyorum sözlük başım belada sanırım.