hesabın var mı? giriş yap

  • çocukluğumun idolü, çizgi filmlerin rock star edasında gezinen arızalı adamıdır terry grandchester. kendisi daha sonraları, rastgeldiğim her erkekte bir terry aramamın da baş sorumlusudur. bir neslin böyle adamlara ilgi duymasını sağlayan bu terry kişisi, şeker kız candy'nin ikinci büyük aşkıdır, ve hatta denilebilir ki, anthony'den daha büyük bir aşktır candy için. anthony, ılık esen bir meltemse, terry, ortalığı toza dumana katan bir kasırgadır. candy her ne kadar başlarda, "hayır hayır ben anthony'i seviyorum hala" gibilerinden diretse de, perşembenin gelişi çarşambadan belli olduğundan, bu ikili tabii ki birbirlerine aşık olur. terry, tam kendisinden beklenildiği gibi, pek ehl-i namus bir kızımız olan candy'i ateşli bir şekilde öper ve ekran başında televizyona yapışmış bizleri şok eder. (en azından ben olmuştum ve bu durumu ciyak ciyak bağırarak anneme haber vermeyi uygun görmüştüm). hemen arkasından, candy, terry'e "ben senin bildiğin kızlardan değilim" dercesine bir tokat yapıştırınca, iki arada bir derede kalınmıştır. o yaşın naifliğiyle, bir erkeğin bir kızı öpmesi "çok ayıp" kategorisine girmekte, bu yüzden, aferin kıza, terry yamuk yaptı diye söylenilirken, içten içte, "ah keşke candy'nin yerinde ben olsaydım" denilmekte ve ikilemden ikileme koşulmaktadır. böylece kaotik adam terry grandchester, bize küçücük halimizle böyle bir ikilem yaşattırmayı da başarmıştır.

    seneler sonra, kanal d, tekrar candy'i yayınlamaya başlar (yaş 27'dir bu sırada). ve farkedilir ki, terry grandchester, aradan geçen yıllarla, büyüsünü, çekiciliğini yitirmemiştir, hala her erkekte bir miktar terry'lik aranmaktadır, bulunamayınca, eli boş kalınmaktadır. tabii küçük bir fark vardır. meşhur öpüşme sahnesinde, candy'e "terry'e kalkan eller kırılsın" diye bağrılmakta ve artık açık açık "candy, sen su katılmamış bir salaksın, ben senin yerinde olacaktım ki" diye hayıflanılmaktadır.

  • araba egzozlarindan ya da bilimum bacadan cikan cesitli zararli kimyasallarin tum insanliga ait olan atmosfere ve ekosisteme zararlari tespit edilip bir an once toplu tasima harici arac kullanimi yasaklanirsa sonuna kadar destekleyecegim yasaktir. araba sahipleri kendilerine ait atmosferden yalitilmis bir pistte veya kendi mulklerinde binsinler arabalarina.

  • ülkemizde en sık kullanılan ilaçların(lustral, cipram, cipralex vs.) içerdikleri etken maddelerine göre çok kısa bir araştırma yaptım ve özet çıkardım. belki doktor tavsiyesiz bir antidepresana başlayacak varsa diye bir yardımımız olsun. bu sebeple basit modda yazılmış bir el emeği göz nurudur bu.

    öncelikle şunu belirteyim de:
    sertraline: lustral ve türevleri.
    essitalopram: cipralex ve türevleri.
    sitalopram: cipram ve türevleri.

    *genel anksiyete yani genel sıkıntı ve kaygıyı gidermede, uzun vadede en etkilisi sertraline.

    *obsesif takıntıları gidermede, en etkilisi essitalopram.

    *panik atakları gidermede, sertraline ve sitalopram.

    *travma sonrası stresi gidermede, sertraline ve sitalopram.

    *sosyal sıkıntıları gidermede, essitalopram.

    (bu durumda çağımızın genç kesiminin en büyük sorunu olan "eski sevgili" sorunu için essitalopram ideal gözüküyor.*)

    yan etkileri genel hatları itibarıyla aynı sayılabilir de ben kabaca küçük farklarını çıkardım:

    *sertraline: daha çok mideye kötü davranır. kusma, ishal ve kabusla uyanma sık görülür. çeneyi titretir. huzursuz bacak sendromu görülür. bacağı sallar durursunuz. seksüel disfonksiyon yani geç boşalmayı sağlar. tam sertleşilmediği için yarım saat boyunca boşalmadan sevişme sağlayabilir. iştah kapar, ama buna rağmen kilo kaybı da olabilir kazancı da.

    *essitalopram: sertraline ile aynıdır ama kilo kaybı yapmaz. mideye çok yüklenmez.

    *sitalopram: sertraline ile aynıdır ama en hafif etken maddedir aralarında. kabuslara, bacak ve çene titretmelerine çok yol açmaz. kilo kaybı sağlar.

    not: ssri yani mutluluk hormonu geri alımı sağlayan bu bahsettiğim ilaçların hepsi uzun vadede etkisini gösterir. kısa vadede rahatlamak isteyenlerin ilacı ise trankilizan yani sakinleştiriciler veya uyuşturuculardır.

  • saygısızca bir şey bulamadığım, ülkemizin durumuna konu üzerinden eleştiri getiren ironik haber.

  • benim için en büyük gösterge şudur; ben ve eşim boğaziçi mezunuyuz. ben 2005 mezunuyum, eşim 2007. ikimizde yönetici pozisyonunda, meslektaşlarımızın çalışmak isteyecekleri sektörlerinde başarılı kurumlarda çalışıyoruz.
    biz bu ülkede helal para ile ev alamıyoruz. paramız yetmiyor. bence ekonomik kriz bu. biz alamıyorsak kim alabiliyor çok merak ediyorum.

  • sevda kuşun kanadında , ürkütürsen tutamazsın
    ökse ile sapanla vurursun da saramazsın
    hayat sırrının suyunu , çeşmelerden bulamazsın
    ansızın bir deli çaydan içersin de kanamazsın.

  • böyle bir selamlama şeklini en son bir köy gezisinde üzerime atlayan kangal köpeğinde görmüştüm. o da böyle dalmıştı bana sevgi gösterisi olması açısından. demek ki çomar lafı bu anlamda da tutarlı bir betimleme oluyor.

  • takip mesafesini korumadan altındaki tonlarca ağırlığındaki araçla şehir içinde hız canavarlığı yapan kamyon sürücüsüne katıksız 10 sene hapis verilmesi gereken olay.

    böyle 50-100 kişiye bu cezaları istisnasız verseler takip mesafesi konusunda vatandaşlar bilinçlenir.

  • hayatını harcadığı siyaset arenasından 3 5 yıla yok olup gidecek. gelecek nesiller onun hakkında , türkiye tarihinde seçilmiş en vasıfsız siyasetçi olarak bahsedecek. köylüyü ve dolayısıyla tarımı bitiren, işçinin açlık sınırının altında hayat mücadelesi vermesine sebep olan, vatanperver askerlerin karanlık koğuşlarda son nefeslerini vermesini izleyen, memuru ve orta sınıfı fakirleştiren, paramızı tüm dünyadaki para birimleri karşısında eritip kuşa çeviren, geleceğimizi ve toprağımızı arap şeyhlerine satan, iktidara geldiğinden beri her yıl artan nice kadın cinayeti, tecavüz, çocuk istismarı ve işçi ölümleri olaylarına göz yuman, koca bir nesli dinden soğutan, neredeyse bir insan ömrü süresince, nüfusun yüzde doksanının hiç geçmeyeceği yollara, köprülerle, tüneller, hava limanlarına milyarlarca dolar para ödeten, tek vasfı akpye yakın olmak olmak olan nice kaypak, vasıfsız insanı zengin eden, ve daha sayfalarca yazılacak kötülüğü bu vatana yapan,

    gazi mustafa kemal atatürk'ün gölgesi kadar kıymeti olmayan, er yada geç bir mezar dolusu toprak ve kemikten ibaret olacak bir ademoğlu.

    unutma her canlı ölümü tadacaktır.

  • umut sarıkaya gibi bir üstat varken, bu arkadaşın komik olmayan karikatürleri de neden paylaşılır bilemediğimiz durumdur. adam da zaten paylaşmayın demiş, ne güzel tüm taraflar aynı fikirde.

  • kılıçdaroğlu sonunda siyaseti öğrendi...

    kılıçdaroğlu, akp'yi hiç beklemediği yerden vurdu
    önce gezi sonra kaftancıoğlu ve gelecekte de çıkacak imamoğlu kararı öncesi "şah" dedi
    akp bakalım kılıçdaroğlu'nun bu çıkışına cevap verebilecek mi?
    twitter'da gördüğüm kadarıyla ölü taklidi yapıyorlar..
    sadat'ı savunsalar bir dert;
    savunmasalar başka bir dert..

    yıllardır sadat konuşuluyor;
    tartışılıyor..
    ak partili 2-3 kişi dışında sadat'ın ne iş yaptığını bilen yok..
    rica ediyorum sakın "yurt dışı operasyonlar filan" diye saçmalamayın..
    bu ülkede anayasal bir kurum olan mit var..
    mit işini yapıyorsa sadat'a ne gerek var..
    yok dert başkaysa sadat ve benzeri yapılara ihtiyaç duyarsın..

    neyse mevzuya gelelim..
    zamanında trump rahip brunson'ı istediğinde "al papazı ver papazı" demişti reis..
    trump "ekonomizini mahvederim" dedi.
    bizimki ciddiye almadı
    trump dediğini de yaptı
    dolar bir günde 3 liradan 7 liraya yükseldi..
    eğer o akşam rahip brunson özel uçakla abd'ye gönderilmeseydi trump gerçekten dediğini yapacaktı..
    zaten o günden sonra da ekonomi toparlanamadı

    gazeteciler deniz yücel ve cemal kaşıkçı olaylarında da aynısı yaşandı..
    merkel ve veliaht prens mbs trump'ın yaptığını yaptı..
    sonuç da aldılar..
    yani reis bu dilden anlıyor..
    eğer sen genel merkezde oturup ak parti'nin sıradaki hamlesini beklersen polis ve savcılar her gün birisinin kapısını çalar
    adresleri saray belirliyor..
    yani yol haritaları belli

    futbolda en iyi savunma hücumdur..
    psikolojik üstünlük de senden yana..
    gidip soracaksın tabi "bu sadat ne iş yapar?" diye..
    "seçim güvenliğinden endişeliyim" deyip sadat'ı adres gösterdiğinde ne demek istediğini herkes anlıyor zaten

    ben kılıçdaroğlu'na birkaç adres daha vereyim..
    altunizade'de malum müteaahit şirketin ofisi var..
    mesela oraya gidip " kardeşim sizin ne özelliğiniz var da kamunun bütün büyük ihalelerini siz alıyorsunuz?" diye sorabilir...
    oradan kuzguncuk'a inip malum yalının önünde "sizin değirmenin suyu nereden geliyor?" diye sorabilir..
    gidilecek adres çok
    önemli olan av mı olacaksın avcı mı?
    tarafını sen seç...