hesabın var mı? giriş yap

  • milyon dolarlar verip aldığınız world class kalecinizin sabit bir bölgede oynamaktan dolayı mutsuz olması.

  • ülkücü bıyığının kaşlarla birlikte üç hilal görüntüsü verdiği için bırakılması.

  • oltayla tutulan balığın ağ ve torlarla tutulan balıklar gibi saatlerce acı çekmediği ve etinin bu sebeple daha lezzetli kaldığı.
    ilave: doğa bile küçük esnaftan yana

  • göz kapaklarındaki sinirlerin uyku reseptörlerine uzanması. (1)

    uykunuz gelince gözünüzü ovuşturmanız bundan. eğer yarım saat ovuşturursanız bayılabilirsiniz bile. (2)

    ve güzel bir kıyak size, uykusuzluk çektiğinizde gözlerinize (göz kapaklarınıza yani) 3-5 dakika kadar yumuşakça masaj yapın. (3)
    o kadar hızlı uyuyacaksınız ki masajı ne zaman bıraktığınızı bile hatırlamayacaksınız. (4)

    istek üzerine kaynakça;
    1- bilim ve teknik dergisi
    2- bilim ve teknik dergisi
    3- gözüm
    4- gözüm

    edit: "çok başarılı lan" diyenler yeşillendiriyor, işe yaradığı tescilleniyor gençler. ama sert ovalamak zararlıymış, çooook yumuşak şeyyaparsanız daha iyi.

    edit2: her yer yeşil her yer teşekkür... beni sizler var ettiniz yurttaşlarım!

    edıt3: mesajla uyarı gelıyor; olm bak aranızda gozune hayvan gıbı gırısen varmıs! sakat.
    eller tertemız olacak. hareketler o kadar yumusak olacak kı goz hıssetmeyecek bıle. ısımız gozle degıl, kapagıyla zaten. yumusak yumusak...
    rıskler göz ovuşturmak baslıgında acıklanmıs okuyalım bılgılenelım gozu elımıze almayalım.

  • abd-minesota'da, çılgın bilim adamlarımız yine işin suyunu çıkarmışlar efendim. dünyanın en sessiz odasını yapmışlar.

    peki sessizden kastımız nedir?

    insanın doğal olarak en sessiz kalabildiği ortamda bile 30-60 desibel arası ses bulunmaktadır. (misal florasandan çıkan ses, rüzgar sesi, pc harddisk sesi, hatta denizin dibine bile daldığınızda, 60 desibelden fazla ses duyabiliyorsunuz.) fakat bu oda tam -9 desibel şiddetinde! yani insanın sessizlik eşiğinin ortalama 3 katı düşük.

    1 desibel, en mükemmel insan kulağının işitebileceği en düşük ses seviyesidir. bu taraftan bakınca, -9 desibel, türümüze göre mutlak sessizlik demek.

    peki bu odada kalan insana ne oluyor? olay burada kopuyor.

    bahsettiğim gibi, bu odanın içerisi o kadar sessiz ki, damarlarınızda akan kanın sesini bile duymanız mümkün olabilmekte. bunun haricinde kalp atışınızı ve kulaklarınızın içerisindeki kemiklerin kendi doğalarından ötürü çıkardıkları sesleri de bu oda içerisinde net bir şekilde duyabilirsiniz.

    tüm hayatı boyunca belli bir seviye sese alışık olan beynimiz. ortama ayak uydurmak adına sanrılara başlıyor. yarım saatten sonra halüsinatif etkisi ortaya çıkıyor. ses ve görüntü olarak çıldırtıcı halüsinasyonlara neden oluyor.

    odada kalma rekoru, 45 dakika ile amerikalı bir gazetecide.

    -------------------------------------- ilgilisine ek bilgiler ---------------------------------------

    insan beyni bu kadar sessiz ortamlara adaptif değildir. insanın evrimi, belli düzeyde fon sesi olan ortamlarda olmuştur ve beynimiz de doğduğumuzdan sonra sürekli olarak sesli ortamlarda bulunmuştur. bulunduğumuz en sessiz odalarda bile belli başlı sesler bulunur ve beynimiz buna adapte olur. ancak bu odada, beynimiz ciddi sorunlar yaşar.

    çünkü odadaki sessizliğin bir noktadan sonra beynin çelişkili sinyaller üretmesine ve halüsinasyonlar görmeye başlamasına neden olduğu tespit edilmiştir. beyin, alışık olmadığı bu durumu düzeltmek için sanrılar görmeye başlamaktadır!

    not: -9 değeri 0'ın altında bir ses düzeyi demek değildir. bu, fiziksel olarak anlamsız olacaktır. -9 desibel, tanımladığımız referansın (insanın duyabileceği en düşük düzey olan 1 referans şiddet değerinin) yaklaşık 3 kat altında demektir.

    önemli ek bilgi edit: odanın içerisinde kesinlikle yankı bulunmuyor. odanın yapısından dolayı, ses belli seviyeye kadar emilip soğuruluyor.

    yani oda dışarıdan ses almadığı gibi, içerdeki sesi de yüksek ölçüde emiyor. yani ayağa kalkıp yürüdüğünüzde dahi ses duyamıyorsunuz.

    edindiğim bilgiye göre 45 dakika rekor sahibi gazeteci, ayakta 10 dakikadan fazla dayanılamayacağını söylüyor. kendisi bu süreyi büyük ölçüde sandalyede oturarak tamamlamış. çünkü hareketlerimizden hiç bir şekilde ses çıkmadığı için, beynimiz ortama ciddi manada yabancılaşıyormuş.

    edit video: (random nick'e teşekkürler): http://www.youtube.com/watch?v=lz4bh2rkqhm

    edit video 2: http://youtu.be/mxvgib3bzhi (honuuu'ya cok tesekkurler)

    haber linki: http://www.hurriyet.com.tr/…d-laboratuvari-40396646 dünyanın en sessiz odası: orfield laboratuvarı

  • bir yavru geyik doğduğunda doğum kokusunu alan yırtıcılar oraya yöneliyor. izlediğim bi belgeselde anne geyik doğum yaptı hemen yalamaya başladı koku gitsin diye. ama bir çakal kokuyu duyup gelmişti bile. yavru geyiğin kasları daha kasılı, zar zor yürüyebiliyor, koşamaz. anne geyik yavrusundan uzaklaşıyor ve topallama numarasıyla yaralı ve kaçan bir geyikmiş gibi yapıyor. bunu gören çakal ona mı saldırsam buna mı diye düşünürken minik geyik otların arkasında saklanıyor ve eğer rüzgar da onun lehineyse çakal izini kaybediyor, anne de kaçıyor. çakal eli boş dönüyor ve yavru geyik ilk hayatta kalma sınavını atlatıp annesine gidiyor.
    ya sen alt tarafı bi geyiksin. topallayım da dikkatini dağıtayım diyecek kadar zeki olabilir misin? oluyormuşsun demek ki.

  • youtube'da videonun üstündeyken iki kez üst üste sağ klik yaparsak karşımıza farklı bir açılır menü çıkması. bu menüden "döngü" seçeneğini işaretlediğimizde video bittiği zaman kendiliğinden yeniden başlaması ve bu biz durdurana kadar devam etmesi. şahsen benim özellikle şarkı dinlerken aradığım bir özellikti.

    sadece chrome'da çalışan bir özellikmiş. firefox ve ie'de işe yaramıyor.

  • birkaçı daha önce yazılmış ama ben tamamını bir entry'de toplamak istedim. ufku iki katına çıkarmasa da çoğu bir aydınlanma yaşatıyor.

    sony vaio logosu: eğri v ve a harfleri analog bir sinyali, ı ve o ikilisi de dijital bir sinyali temsil etmektedir. bu harfler yan yana gelince sadece vaio sözcüğünü oluşturmaz, aynı zamanda analogdan dijital teknolojiye geçişin tarihini ve evrimini de temsil eder.

    amazon logosu: logonun altındaki ok sadece bir gülümsemeyi temsil etmekle kalmaz, aynı zamanda a’dan z’ye dilediğiniz her şeyi amazon’da bulabileceğinizi ima eder.

    spartan golf logosu: miğfer takmış spartalı bir askerin yanı sıra golf sopasını savuran bir golfçüyü de temsil etmektedir.

    bmw logosu: markanın havacılık geçmişini yansıtıyor. mavi-beyaz renkler bir pervanenin dönüşünü ve havanın pervanenin içinden geçmesini temsil ediyor. bmw ikinci dünya savaşında alman ordusu için uçak motorları tasarlamıştı.

    mercedes –benz logosu: en iddialı logolardan biri. üç kollu yıldız şirketin kalite ve stil alanındaki öncülüğünü “havaya, suya ve karaya hükmetmek” şeklinde yorumluyor.

    adidas logosu: başlangıçta sadece üç çizgiden oluşuyordu ve çizgilerin özel bir anlamı yoktu. daha sonra marka çizgileri zorlukların üstesinden gelinerek tırmanılacak bir dağı anımsatacak şekilde yeniden tasarladı.

    toblerone logosu: çikolata şirketinin logosu isviçre kökenini temsil eden matterhorn dağının zirvesini gösterirken, bir yandan da dağın kenarında gizlenmiş bir ayı da logonun bir parçasıdır. ayı, toblerone’un esas şehri bern’in ambleminde bulunur.

    toyota logosu: bu üç halkadan toyota kelimesindeki bütün harfler görülebiliyor.

    londra senfoni orkestrası logosu: bu logoda lso harfleri gözüküyor, ama aynı zamanda orkestrasını idare eden bir şefi de temsil ediyor.

    picasa logosu: logonun dışındaki renkli kısımlar bir objektif kapağını temsil ederken, içindeki negatif alan bir evin hatlarını göstermektedir.

    tour de france logosu: r harfi dünyanın en meşhur bisiklet yarışında bisiklete binmiş bir adamı temsil etmektedir.

    wikipedia logosu: web sitesinin de açıkladığı gibi, her parça bir harfi veya başka bir karakteri temsil ediyor ve bu da wikipedia’nın çok dilli olduğunu gösteriyor. yukarı kısımdaki boş alan, projenin henüz tamamlanmamış olduğuna işaret ediyor.

    continental logosu: c ve o harfleri bir tekerlek oluşturuyor ki bu da şirketin ürünü.

    cisco logosu: şirketin teknoloji odaklı hizmetleriyle ilgili dijital bir sinyali andırsa da, dikey çizgiler aslında şirketi kayıt ettirmek için san francisco’ya geldiklerinde ilham aldıkları golden gate köprüsü’nü temsil ediyor. cisco'nun ne olduğunu bilmiyordum. bugün tesadüfen bir bankada gördüm. telefonun üstünde.*

    londra müzesi logosu: her canlı renk londra’nın tarih boyunca değişmiş olan sınırlarını temsil ediyor.

    fedex logosu: bilinmeyen yönü, e ve x harfleri arasındaki negatif boşluğunda soldan sağa eğik bir ok bulunmaktadır ve şirketin yönünü, hızını ve kesinliğini temsil etmektedir.

    nbc logosu: nbc’nin tavus kuşunu andıran logosunun neden bu kadar renkli olduğunu hiç merak ettiniz mi? 50’li yıllarda nbc’nin sahibi renkli televizyonlar üretmeye henüz başlamış olan rca şirketiydi ve şirket renkli televizyon sahibi olmayan tüketicilerin ne kaçırdıklarını görmesini istedi ve logosunda mümkün olduğunca fazla renk kullandı.

  • kendi beslediğim canım yavrum örümcek maymunu “vervet monkey” canım çakimden “çaki ismi” edindiğim tecrübeler doğrultusunda maymun beslemenin diğer hayvanlara kıyasla çok farklı olduğunu söyleyebileceğim gerçeğini değiştirebilecek şeyler yoktur.
    (bkz: beyin error)
    efenim bu zibidi kesinlikle bir hayvan gözünden değil bir çocuk gözünden olaylara bakmakta. o bir hayvan gibi değil çocuk gibi düşünülmeli. hiç bir zaman köpek gibi sevgi gösterisi yapmayacaktır. sahibini çok sevecektir ama tıpkı bir çocuk gibi başkası şeker verdiğinde ona gidecektir, ipi salındığında kaçma eyiliminde bulunmayacaktır ama etrafta gördüğü ilginç ağaç, çiçek böcek gibi ilgi çekebilecek şeylerle oynarken kaybolabilir. (bkz: salak şey) sinirlendiğinde bi hayvan gibi hareketler sergilemez, kızdıranın gözlerinin içine bakar daha çok sinirlenirse kaşlarını kaldırır, daha çok sinirlenirse bu ikisini yaparken aynı zamanda ağzını açar, dahada sinirlendirilirse eliyle vurur ve en son ısırır. onun karakteri ve cinslerinden ayırt edilebilicek derecede bir tipi, surat şekli vardır. 3 çeşit yazarak tarif edilmesi zor sesi vardır ve bu sesleri farklı istek ve duygusal hallerinde kullanır, başına buyruktur liderliğin her an hissettirilmesi gerekmektedir. ama ona onun gibi kızılmalı yani gözlerinin içine bakılıp kaşlar kaldırmalıdır, o gözünü kaçıracaktır. tebrikler savaşı kazandınız artık lider sizsiniz. (bkz: çocukla çocuk olmak) (bkz: maymun olmak)
    muzu çok sever bu zibidiler efenim. ama hergünde aynı yemeği yemezler bi gün muz elma çekirdekse ertesi gün armut çilek havuç sonraki gün yumurta fındık portakal. böyle gider. bez derdi var bide zor iş. dışkısı buram buram kokar. türkiye şartlarında evde yaşar kışın dışarıda kalırsa ölür.

    (bkz: primat)