40 entry daha
  • 1960'lardan beridir olan bir akıma da dünkü çocuk muamelesi yapmazsınız abi ya...

    psikiyatri alanına adını kazımış büyük isimler kurmuş ve sahiplenmiş bu ekolü. siz zırva bilin ama "psikanalizin kurucusu" dediğiniz adamların hemen hepsi antipsikiyatri ekolünden geliyor. psikanalizin ortaya çıkış şekli bu zaten: birileri çıkıp "ya bu insanlara deli diyorsunuz da belki de değillerdir; bi oturalım konuşalım, anlamaya çalışalım, belki bir dertleri vardır?" demeseydi bugün sokakta ne kadar nevrotik psikotik varsa hepsini toplayıp beyinlerine elektroşok veriyorduk.

    neurodivergency konsepti bu akımın eseri. "bu insanlar bozuk değil, sadece farklı," demek mi zırva? kompleks travma konsepti bu akımın eseri. "bu insanlar bozuk değil, sadece acı çekiyorlar," demek mi zırva? insanları bozuk, çürük diye etiketleyenler üst-insanlar mı? onlar da sen, ben gibi insan değiller mi? kim veriyor bu yetkiyi onların eline? bir otorite olarak bilim, değil mi?

    fukoya mukoya girmiyorum bile, hâlâ ekşisözlükteyim: antipsikiyatriyi savunan birisi çıkmış iki bilimsel araştırma vermiş. antipsikiyatriye karşı çıkan birisi çıkmış iki bilimsel araştırma vermiş. ben de postpsikiyatriyi savunayım, iki de araştırma vereyim bilimsel. ee şimdi bunların hepsi bilimsel data. hangimiz haklıyız? bilimsel data nasıl bizi haklı ya da haksız çıkartabilir? yorumlanarak değil mi? peki kim yorumluyor datayı? bilim filozofları değil mi*? bu yorumlar sürekli değişmiyor mu? hatta yorumları geçin, hatalı metodoloji sebebiyle birçok bilimsel data bile yanlışlanmıyor mu?

    bilim elbette biz insanlığın en kutsal hazinelerinden biri ama bizden üstün olamaz. helva yemek yerine helvadan put yapmak gibi bir şey bu: çılgınlık.
hesabın var mı? giriş yap