• deniz çakır’ın üzüntüsünün şiddetiyle kurduğu acı cümle.

    --- spoiler ---

    sokak hayvanlarını uyutmayı düşünüyorsanız ilk önce benden başlayın.
    bir çocukla sokaktaki kedinin hiçbir farkı yok.

    --- spoiler ---

    video
  • allah şifa versin.

    edit: ıspanak çok severim.
  • offff offfff yeter sanat sepet tayfa yeter.

    edit: halkin problemlerine uzak kalan, sırça koskunden konuşup akil verenlerden ust perdeden konusanlardan sıkıldım da yazdim arkadaşlar, pitbull bile savunan vardı adini unuttum lazım da degil. yazik günah kac tane can yandi, yeter.
  • fakir edebiyatı yapmak istemem ama ünlü olmak ne güzel, her konuda en hassas, en vicdanlı sen olabiliyorsun. ne de olsa hayatın sokak köpekleriyle dolu yollarla kesişmiyor, bir yerde uyuz hasta köpek gördün mü en fazla "vah vah" deyip geçiyorsun, sonra konuşması ne kolay. benim yakın arkadaşımın annesi anadolu'da sokak köpekleri yüzünden vefat etti, etiler'de osmanbey'de yaşasaydı eminim o da hiç tanımadığı sokak köpekleri için seferber olurdu, istanbul'un ormanlarına gidip sokak köpeklerine aracın camından mama döküp sosyal medyada etkileşim alırdı, ne bileyim sabahın 6'sında otobüse yetişmek için sokak köpekleriyle dolu yerlerden geçmek zorunda kalan insanları görmezden gelirdi vs...

    pandemi döneminde full+full havuzlu golf sahalı at binmeli macro'lu evlerde oturup dört duvar arasında oturan insanlara "ya arkadaşlar alt tarafı sokağa çıkmayacaksınız, markete gitmeyeceksiniz, bunun neresi zor? neden anlamıyorsunuz? lütfen evlerimizden çıkıp toplumu riske atmayalım siz ne laf anlamaz bir güruhsunuz!" diyen ünlüler aklıma geldi bu haberi görünce.

    (bkz: woke culture)

    bu yüzden geçiniz.

    edith piaf: hayatında saldırmaya aç sokak köpeği sürüsü görmemiş insanlar mümkünse yazdığım entâri üzerinden bana olumlama yapmasın. ben de her sokak köpeği gördüğümde seviyorum, bir şeyler veriyorum ama bir aradayken ne kadar tehlikeli olabileceklerini biliyorum. olayla alakalı olmasa da, ben istanbul'un şehir merkezine çok uzak bir kasabasında yaşıyorum. lüks jiplerin, zengin insanların oturduğum kasabaya bagajdan sokak köpeği/kedisi bırakıp gittiğine onlarca kez şahit oldum. bu insanların sokak köpekleri için sosyal medyada vicdan kastığına yemin edebilirim ama kanıtlayamam, ben bu ikiyüzlülüğe de çok kızıyorum. bir köpekle bir çocuk aynı şey değildir bu arada. herkese güvenli sokaklar ve refah seviyesi yüksek semtler dilerim.
  • boşu boşuna uzaktan beğenmediğimi bana ispatlar biçimde bir demeç olmuş. kesip attığı tırnak olamayacak ıspanak kılıklılar da şifa diler olmuş. sizin şifanız bile yok.
  • kendileri ya da çocukları hiçbir zaman bu problemi yaşamayacaklar. niye şeyinde olalım ki. pr, duyar, algı, woke çağı ünlüsünden şaşırtmayan tepki.
  • sokak köpekleri halk sağlığını ve canını tehdit eden ciddi bir sorundur ki bunun örneklerini görmek mümkün. netflix’te 72 tehlikeli hayvan latin amerika belgeselinde, bu hayvanların ne kadar tehlikeli olduğunu anlatıyorlar. üstelik ülkemizden de görüntüler mevcut. yani ısrarla böyle bir sorunun olduğunu kabul etmemek ve savunmak, başka bir amaca hizmet ettiğinizi düşündürür ya da cidden iq probleminiz vardır.

    edit: 72 tehlikeli hayvan: latin amerika bölüm 5.

    tanım: zırva
  • fahrettin'in emriyle aylardır bu konuda kampanya yürüyen ak troller ve bırak memleketin gariban hayvanlarını kendini bile sevmeyen sikik primatlar dururken, çok yanlış.
  • daha neyi bekliyorsunuz sayın yetkililer
hesabın var mı? giriş yap