ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
baba kız diyalogları
-
ıspanaktan açılan muhabbettir. nereye gideceği ise meçhuldur.
baba: ya bu ıspanak yemeği ne kadar güzel oldu. ıspanaklar mı iyiydi, yoksa elimin bereketi mi?
kızı: sevgini katmışsındır.
baba: seni yaparken de sevgimi kattım, ama hiç güzel olmadın.
kızı: (oha!?!?)
erkekler için straplez modası
-
straplez damatlık modasını da beraberinde getirecektir.
'' böyle üstü straplez olsun, pantolon kalçadan itibaren darlaşsın, sonuçta bi kere evleniyorum.'' tarzı cümleler duyulacaktır.
(bkz: allah korusun)
yapılmış en aptalca dalgınlık
-
iş yerinin tuvaletine girdiğimde tarihi aptallıklara ve dalgınlıklara imza atan iş arkadaşıma rastladım.
n' aber m' aber biraz lafladık. sonra bir anda farkettim ki bunda bi gariplik var. bayağı zayıflamış gibi duruyor.
"aaa ne kadar inceymiş bunun bacakları" diye düşünmemle birlikte duruma uyandım; arkadaş ayağında bir külotlu çorap ve çizmelerle ellerini yıkıyor.
-senin eteğin nerede? dedim.
-haaaa o mu? yeni konak' tan aldım, dedi.
-yok, nerede onu soruyorum, dedim
-kemeraltının girişinde, metronun konak durağında inince, ayy sen nasıl bilmiyorsun yeni konak' ı? dedi.
-kızımmmm donla geziyorsun, dedim.
-aaaaaaaaa? nerede benim etek? dedi.
sonra olay anlaşıldı. tuvalate girince kırışmasın diye eteği çıkarıp askıya asmış.
sonra tuvaletten öylece çıkmış.
keşke uyarmasa mıydım diye düşündüm. harika bir şirket efsanesi olacaktı. vicdan micdan muhasebesi, kıyamadım. zaten gene sifonun üzerinde unuttuğu 290 milyarlık çekle bir efsaneye imza atmıştı.
zaten ben de 5 dakika boyunca donla gezen bi insanla diyaloğa girmişim de farketmemişim. eleştirecek de yüzüm yok.
200 lira yüzünden sevgiliden ayrılmak
-
200 lira haklı. okumadım.
edit:başlık başıma. ilk entry şöyleydi falan da diyemeyeceğim, hakkaten okumadım.
thor
robin van persie
-
shaktar maçı esnasında spiker robin van persie ısınmaya başladı dedi, içim kıpır kıpır oldu.
sonrasında robin van persie fenerbahçe formasıyla oyuncu değişikliği için kenara geldi, heyecandan televizyon karşısında alkışlamaya başladım.
robin van persie 2 tane pozisyona girdi gol olmadı maç 0-0 bitti, ayağa kalktım playstation'ı kapatayım diye cihaza uzandım, baktım kapalıydı.
şaşırdım hayırlara vesile olsun dedim, yattım.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
" büyükada'dan kadıköy'e dönmek için kullandığım vapura son dakikalarda bir adam bindi.
gelip tam karşıma oturdu ve bana 'kabataş vapuru değil mi' diye sordu...
bilmiş bir edayla 'hayır kadıköy vapuru' dedim...
çünkü görevliye sormuştum.
vapur kalkmak üzereydi. adam koşarak indi...
az sonra koşarak tekrar bindi; ' bu vapur kabataşa gidiyormuş görevliye sordum' dedi...
'sıçtık' diye düşündüm ve bu sefer vapurdan ben koşarak indim...
vapur önce kadıköy sonra kabataş'a uğruyormuş.
tekrar koşarak vapura binip, bir kahve aldım ve o adamın tam karşısına oturdum...
ikimizde nefes nefeseydik. kahvemi yudumlarken ne kadar 'salak' olduğumuzu düşündüm.
her şeye rağmen güneş bulutların arasından dik açıyla yüzümüze vururken, kısık gözlerimiz ve parlayan dişlerimizle biz had safhada mutlu gibi görünüyorduk... evet."
suriyeli öğrencilere 5 günlük gençlik festivali
-
aslında "suriyeli öğrencilerin 5 yıldızlı otelde 5 gün ağırlanması" olacaktı...
--- spoiler ---
suriyeli öğrenciler 5 yıldızlı otelde 5 gün ağırlanacak!
meb, meslek liselerinde okuyan suriyeli gençlerden 600 kişinin katılacağı bir festival düzenliyor.
bu ay planlanan 5 günlük gençlik festivali, antalya’da 5 yıldızlı bir otelde yapılacak.
meslek liselerinde okuyan suriyeli gençlerden 600 kişinin katılacağı festival, antalya'da 5 yıldızlı bir otelde yapılacak.
şartnamede otelin 5 yıldızlı, alkolsüz, denize sıfır, ücretsiz plajı olan, açık kapalı havuzu, spor ve fitness salonu olması istendi.
ayrıca oteldeki tüm yiyeceklerin “helal” olması da şartnameye girdi.
meslek liseliler festivale, istanbul, kilis, hatay, adana, gaziantep, bursa, şanlıurfa gibi illerdeki meslek liselerinden katılım olacak.
beş gün sürecek programın toplam maliyeti 4 milyon 653 bin 750 tl olarak açıklandı.
katılımcılara polyester çanta, bloknot, kalem, hijyen kiti, bez maske, matara, rozet, top, frizbi, yağmurluk, tişört, polar gibi hediyelerin verilecek.
festivalde düzenlenecek etkinlikler arasında ise hazine avı, halat yarışı, çuval yarışı, uçurtma yapımı, kültürler kolajı yer aldı.
--- spoiler ---
acilen neden yapılıyor diye sorulması gereken haberdir.
e:hedehödö
tüm türkiye'nin yanlış telaffuz ettiği kelime
-
doğrusu, bütün türkiye'nin yanlış telaffuz ettiği kelime olacak olan başlık. "tüm türkiyeliler" de olur. "tüm" ve "bütün" kelimeleri eş anlamlı değildir, arkadaşlar. "tüm", birden fazla olanların beraberliğini, "bütün"se yekpare bir yapının tamamlığını betimler. "tüm" hepsi, "bütün" tamamı anlamındadır. bütün orman veya tüm ağaçlar gibi, bütün bilgisayar veya tüm bileşenler gibi, bütün toplum veya tüm vatandaşlar gibi.
düzeltim: krater82'nin uyarısı üzerine ya da'ları veya ile değiştirdim. böylesi daha doğru.
rakuten
-
kobokitap okuyucusunun da sahibi olan , buralarda çok pahalı olan saat gibi bazı japon mallarını yarı fiyatına hattaebaydan bile bayağı ucuza getirtebileceğiniz site onun dışında diğer şeyler aynı sayılır, işin tuhaf tarafı ikisindede satıcılar japonya menşeili gözüküyor, bol miktarda osakalı satıcı mevcut sanırım tokyodan daha ucuz bir şehir.fiyatları otomatik olarak tl görme şansınız varki tl/yen oranı sabit iken doların dalgalanması pekde umrunuzda olmuyor diğer bi deyişle ülkemize has dolar kurundaki acayip değişikler ebaya göre burda biraz daha az hissediliyor, yen cinsinden fiyat sabit.en azında kredi kartı eksterinde şu kadar yen karşılığı tl görmek dolara tapılan şu dünyada bünyeyi tuhaf hissettiriyor.
sitenin her tarafından ingilizce versiyonunda bile japonca fışkırıyor ama sizi alakadar eden parasal noktalar muntazam ingilizce öde geç yani.uluslararası satışlarda önce malı sepete atıp satın alma talebinde bulunuyorsunuz ,size mal bedeli, varsa paypal komisyonu ve kargo bedelini detaylı bir şekilde açıklayan mail geliyor , sizde buna istinaden ödemeyi yapıyorsunuz.japan post ile gönderen satıcıdan ürün alırsanız ptt kargo ile geliyor , üstelik aps* fiyatı çok makul , dhl, ups falan bulaşmıyorsunuz.istanbul içi evrak bile 4-5tl ye giderken 10-15tl ye japonyadan aps ile ufak bir koli türkiyedeki gümrük işlemleri dahil 7 günde(5+2) teslim ediliyorsa bu bir başarıdır.
işin kötü tarafı bu japonlar çok namuslu adamlar fiyat neyse onu yazıyorlar haliyle yasal sınırı geçtiyse mecburen gümrük ödemek zorunda kalıyorsunuz.her şey kayıtlı kuyutlu olduğundan ve yasal olarak sıkıntılı bir ürün getirtmediyseniz ptt ayağınıza kadar getirip gümrük bedelini alıyor, gümrükleme adına özel kargolarla ne rezaletler çekildiğini bu tarz siteleri kullananlar iyi bilir.
süleyman seba
-
21 eylül 1986 ankaragücü beşiktaş maçında top hakeme çarpıp gol olmuş ve beşiktaş mağlup olmuştu ve o sezon beşiktaş 1 puan farkla şampiyonluğu kaçırmıştı. yani o gol olmasa şampiyondu. maçın hakemi ahmet akçay o maçtan sonra yaşadığı bir anıyı anlattı az önce bir programda.
süleyman seba, maçtan sonra ahmet akçay'ı arıyor ve "hocam biz seni biliyoruz. bu senin ve bizim yaşadığımız bir talihsizlik oldu. bu aralar canını sıkarlar, bir kaç gün gazete falan okuma. kendini de üzme" diyor.
hani şu "beşiktaşlı duruşu diyip duruyorsunuz. nedir lan bu duruş?" diye soranlar var ya. onlara bir örnek olsun isterim.
edit: yıllar sonra videosunu buldum. buyrunuz efendim. https://youtu.be/bvyzaieabxm
karı koca kavgasına lazer tutan eleman
-
ne güzel dünya değil mi? kadın geliyor çatır çatır adama vuruyor ama olaydaki mevzu lazer. o kadın tüm gücüyle erkeğe vurursa başlık lazer. erkek tüm gücüyle kadına vurursa kadına şiddet. mevzu şiddetin yanlışlığı mı? yoksa başka şey mi?