baba

• senin gibi bir babanın oğlu olmak ancak şereftir. yıllar boyunca anlaşamasak da beni hep asi bilsen de hep aramızı düzgün tutmak için uğraşmıştım. ben kendime son zamanlarda “artık ölsem de gözüm açık gitmem” diyebiliyorum. çünkü en son senin gözünde de “iyi ki benim oğlumsun” ışığını görebildim.
  
  hayatın hep mücadeleyle geçmiş, yanında olan hiç olmamış. anadolu üniversitesi'ni zamanında yoklukta iyi bir puanla kazanmış fakat gidememişsin. ablalarına abilik, yeğenlerine babalık yapmışsın. seni kimse anlayamamış, aynı benim gibi. biz de uzun süre birbirimizi anlayamadık ya. anamı bulmuşsunuz, birbirinize omuz olmuşsunuz. gönül isterdi ki sizlere daha önce yönelebileyim, daha önce bir şeyleri daha hızlı inşa etseydik. lakin geçmiş yazıldı, mürekkebi kurudu.
  
  önümüzde aydınlık ve güzel bir gelecek olsun için çaba veriyorum, ömrüm ne kadar vefa ederse. babalar oğullarını gömmemeli diye bir replik var, üstüme toprak atmaman için elimden geleni yapıyorum. ha olur da toprak atarsın, ben senden razıyım, bir evlat olarak razıyım.