3856 entry daha
  • 9 günlük bayram tatilinin bir kısmını başkent tokyo'da geçirdiğim güzel ülkedir. taze taze dönmüşken izlenimlerimi, kendimce püf noktaları paylaşayım.

    ben tokyo'ya seul'de bir kaç gün geçirdikten sonra incheon havalimanından zipair isimli havayolu geçtim. kore üzerinden gitmeyi düşünenler fazla olduğu için bu firmayı tavsiye edebilirim. low cost bir havayolu ama bu hatta uçuşları boeing 787 geniş gövde uçaklarla gerçekleştiriyorlar. dolaysıyla konfor anlamında fena değil, zaten uçuş süresi de 2 saat kadar. fakat kullanacak olanlara özellikle bagaj konusunda sıkı olduklarını ve sırt çantası dahil her ne varsa gram gram tarttıklarını söyleyebilirim. bu konuya dikkat edin.

    benim uçtuğum narita havalimanı şehre inanılmaz düzeyde uzak. eğer imkanınız varsa haneda'dan olan uçuşları tercih etmenizi tavsiye ederim. eğer narita'ya mecbursanız da mümkünse dönüşte narita'dan sabah erken saatlerde havalanacak uçuşları tercih etmezdim. narita'ya ulaşım gerçekten biraz sorunlu. sabah 05:00'den itibaren trenler var fakat havalimanı da çok kalabalık. check-in, bagaj, güvenlik kontrolü gibi işlemler uzun sürebiliyor. dolaysıyla ilk hareket edecek trenlerle dahi gitseniz erken saatlerdeki uçuşlarda biraz koştur koştur uçağa yetişme durumu olabilir.mesafe maddi anlamda taksi ile gidilemeyecek kadar fazla bunu aklınızda bulundurmanızda fayda var.

    narita'ya indikten sonra pasaport kontrolü için önceden internetten doldurulan bir form varmış, eğer doldurmuşsanız direkt onunla pasaport kontrolüne geçebiliyorsunuz. fakat şart değil, uçakta da gerekli formu dağıtıyorlar. elle doldurarak da pasaport kontrolüne aynı şekilde girilebiliyor. haberim olsa önden internetten doldururdum fakat çok önemli değil. zaten çok kısa bir sayfalık bir form.

    daha önceki sayfalarda bir yazar arkadaş kore'den gelmesinin çok sorgulandığından bahsetmiş. ben de kore'den geçtim ve hatta yanımda ne aşı, ne otel rezervasyonu ne de dönüş uçağı rezervasyonu ile alakalı tek bir sayfa basılı döküman da yoktu. pasaport polisi de ne bir soru sordu, ne de çok ekstra bir incelemeye tabi tuttu. pasaporta kabaca bir göz attı ve bir de fotoğraftaki ben miyim baktıktan sonra giriş pulunu yapıştırdı. sırada beklerken gördüğüm kadarıyla herkes de aynı şekilde giriş yaptı. uçakta başka türkler de vardı ve onlar da aynı şekilde sorunsuzca ülkeye giriş yaptılar.

    narita'dan tokyo'ya geçmek için limousine bus dedikleri otobüsler, narita express, keisei skyliner gibi çeşitli alterntifler var. aralarında da pek öyle dişe dokunur fiyat farkları yok. bunların içinden en hızlı alternatif keisei skyliner. express tren yaklaşık 40-45 dakika gibi bir sürede önce nippori ve ardından da keisei ueno istasyonlarına ulaşıyor. ben ueno istasyonuna gitmek istediğim için ve hızından da ötürü keisei skyliner tercih ettim. biletleri önden rezerve etmek ve qr okutarak almak da mümkün. ben direkt olarak havalimanında otomattan kredi kartı ile aldım. gördüğüm kadarıyla yer problemi olmuyor, önden rezerve etmenin bir esprisi yok gibi. güncel fiyat tek yön için 2580 japon yeni.

    tokyo'da vakit geçirecekler için en olmazsa olmaz şey bence 72 saatlik tokyo metro pass. 10 dolar gibi bir rakama aldığımız bu metro kartı ile tokyo metrosuna ait tüm hatları sınırsızca kullanmak mümkün. mevcut bilet fiyatları ile 9-10 binişte kendini amorti ediyor. bu bir günde amorti etmesi anlamına geliyor. ben önden klook üzerinden aldım ve ueno istasyonunda bilet otomatına qr kodu okutarak 5 saniyede biletimi sorunsuzca bastırdım. burada şöyle bir nokta var, tokyo metrosu haricinde jr line, tobu line gibi farklı farklı başka tren işletmeleri de var. bunların hepsi metro gibi görünse de değil. bizdeki belediyelere ait metrolar ve tcdd'ye ait marmaray, izban gibi düşünebiliriz belki. bu pass sadece tokyo metrosu için. bana gayet yeterli de geldi. tokyo metrosu önemli her noktaya gidiyor.

    konaklama tercihinizi yaparken metro istasyonlarına yakınlık ve yakın olduğunuz metro istasyonundan hangi hatların geçtiğine dikkat etmek gezinizi verimli geçirmeniz açısından faydalı olur. ben akasaka mitsuke metro istasyonuna yakın bir otel tercih ettim. bu istasyon ginza line ve marunouchi line'ın transfer noktalarından biri olduğu için inanılmaz iyi bir noktada. buradan metro ile çok çok kısa sürelerde ginza, shibuya, shinjuku, asakusa, ueno gibi noktalara direkt olarak ulaşmak mümkün. etrafı da nezih ve lokanta, market, bar gibi konularda canlı. tabi bir shibuya veya shinjuku gibi değil ama herkes o kadar yoğun ve ayak altı yerlerde konaklamak da istemeyebiliyor. bu bölgeyi alternatif olarak tavsiye edebilirim.

    metrolar bence karışık değil, çok güzel ve basit bir mantıkla işliyor fakat bazı istasyonlarda tabelalandırma eksik veya yanıltıcı. bu konuya biraz dikkat etmek gerekiyor.

    gezerken ulaşımı planlama anlamında google maps uygulaması eliniz ayağınız olacak. bu yüzden eğer e-sim'e uygun bir telefonunuz varsa gitmeden muhakkak e-sim ile bir internet paketi almanızı tavsiye ederim. internet yerin 5-6 kat altındaki metro istasyonları dahil her yerde tam kalite çekiyor.

    trafik ve kaldırımlarda, yürüyen merdivenlerde akış bize göre tersten. yürürken ve karşıdan karşıya geçerken dikkat etmenizde fayda var. bir kaç defa türkiye'den kalma alışkanlıkla ters yürüyen merdivene binme tehlikesini son anda atlattım ki yaralanma ile sonuçlanabilir.

    sokaklarda sigara içmek serbest değil. sigara içme alanı olarak belirlenmiş yerler haricinde içerseniz cezai yaptırımla karşılaşabilirsiniz. bildiğim kadarıyla 2000 yen gibi bir cezası var. dikkat etmeniz faydalı olur.

    çöp konusu çok enteresan. adım başı şişe vs. atıklar için geri dönüşüm kutuları görmek mümkün ama bildiğimiz anlamda çöp kutuları ara ki bulasın şeklinde. gerçekten sağda solda çöp kutusu yok. fakat ülke felaket temiz. sokaklar en işlek yerlerde bile inanılmaz düzeyde temiz ve çöp görmek neredeyse imkansız.

    temizlik demişken, ortak kullanım alanları da hep çok temizdi. tokyo'nun en işlek metro istasyonlarından birinde tuvaleti kullanmak durumunda kaldım ve adeta herhangi bir evdeki tuvalet kadar temizdi.

    yurtdışında türklerin başını en çok belaya soktukları konu olduğu için uyarayım, shinjuku bölgesindeki kadınlı barların hanutçularına kanmayın. özellikle zenci hanutçuların yönlendirdiği mekanlara asla gitmeyin. üzerinizdeki tüm nakit ve kredi kartlarınızı patlatırlar ve polisin de umrunda olmaz.

    tokyo'da şu anda yeme içme istanbul'dan hatta normal bir anadolu şehrinden dahi uygun. tokyo'nun göbeğindeki tavuk dönerci istanbul'un en varoş semtindeki dönercinin bile yarı fiyatı. cafelerde kahve, matcha tea gibi içecekler 200-300 yen (40-60 lira), shinjuku bölgesinde bir pizza 500 yen (100-110 lira) gibi. yeme içme adına benim özellikle et severler için tavsiyem japonların yakiniku dedikleri deneyimi yaşamaları olur. wagyu beef etlerle masanızda barbekü yaptığınız bu deneyim gerçekten çok lezzetli. etleri çok kaliteli ve aynı kalitede bir eti istanbul'da yemek isterseniz küçük çaplı bir servet ödersiniz. gidecek olan olursa mekan tavsiyesi için yeşillendirebilirsiniz.

    alışveriş için hayli fazla alternatif mevcut. benim vaktim dar olduğu için zamanımı alışverişle çok geçirmek istemedim fakat hemen hemen her ürün türkiye'ye göre ucuz. hatta acil ihtiyaç olunca shibuya'da mağazadan bir adet gayet kaliteli poları 250 liraya aldım. no name bir üründü fakat gayet kaliteli. türkiye'de en dandik semt pazarında bile bu paraya bırakın poları tişört bile alamazsınız. marka spor ayakkabılar türkiye fiyatının 3'te 2'si gibi. seiko vs. saatler de aynı şekilde yüzde 30-35 civarı uygundu. ayrıca 5000 yen üzeri alışveriş yaptığınız takdirde mağazadan anında tax free iadenizi alabiliyorsunuz. çok güzel bir rahatlık bu. havaalanında bir daha uğraşmaya gerek kalmıyor.

    japonya'da aklınıza gelebilecek her şeyin otomatı mevcut. özellikle içecekler konusunda hemen her yerde otomatlar var. ayrıca seven eleven gibi 24 saat açık marketler neredeyse her sokakta mevcut. yiyecek, içecek, şarj aleti vs. her türlü pratik ihtiyacınızı temin etmeniz mümkün. marketlerde ve otomatlarda türk kredi kartları sorunsuz çalışıyor.

    gezme görme işi zevk meselesi ve herkesin ilgi alanları başka başka olduğu için çok fazla tavsiye vermek anlamsız. tapınaklar gibi yerleri geçiyorum. kendi adıma özellikle keyif aldığım şeylerin başında tokyo skytree gelir. gün batımı saatlerinde gidecek olursanız hem gün batımını hem de gece panoramik tokyo manzarasını seyretme şansınız oluyor. dikkat edin çok kalabalık oluyor ve bilet kalmayabiliyor. klook'tan falan önden rezerve etmenizi ve hiç sıra beklemeden rahat rahat giriş yapmanızı tavsiye ederim.

    ikinci olarak tokyo dome'un yanında yer alan thunder dolphin isimli roller coaster'ı meraklılarının mutlaka denemesini tavsiye ederim. dünyanın en hızlı roller coasterlarından biri. gerçekten çok keyifli bir tecrübeydi. bu tip şeylerde hassas bir bünyeniz varsa tabi dikkat edin. bir uyarı, roller coaster'ın yanındaki otomatlarda türk kredi kartları geçmiyor. yalnızca nakit ile bilet alabilirsiniz. eğer üzerinizde nakit yoksa türk kredi kartı ile tokyo dome'un 21 numaralı gişesinden bilet alabilirsiniz. bir biniş yaklaşık 300-350 lira.

    üçüncüsü internette çok popüler olan bir yer, teamlab planets. burası bir dijital sanat merkezi. burayı ziyaret etmek istiyorsanız eğer gitmeden en azından 4 hafta önce bilet almanızı tavsiye ederim. güzel ve kendine has bir tecrübe fakat ben biraz overrated buldum. ikisine de gidenler teamlab borderless daha güzel diyorlar. bilet fiyatları çok yakın, eğer bilet bulabilirseniz teamlab borderless'ı tavsiye ederim. ben seyahatimden 2,5 hafta önce ancak teamlab planets'a bilet bulabildiğim için burayı ziyaret ettim. hatta ziyaret günümün son 2 biletini almıştım.

    buraya kadar japonya'dan bahsettik. yazımı noktalarken bu gezinin bende oluşturduğu en önemli hissiyat bizim milletimizin bizzat kendi kendisinin en büyük düşmanı olduğu oldu. zaten bildiğim bir çok gerçeği de tokat gibi suratıma tekrar çarptı. tokyo'da gezerken istanbul'da fena halde kazıklanıyor olduğumuzu hissetmediğim tek bir an bile olmadı. bakın, kötü yönetim, enflasyonist ortam bunların hepsi gerçek. hiç birini inkar edecek değilim fakat ülkemizin çoğu işletmecisi de domuz gibi doymak bilmiyor. fırsattan istifade maliyetleri, enflasyonu bahane ederek her türlü yiyecek, içecek hatta giyim malzemesinde bile inanılmaz karlarla satış yapıyorlar. lütfen bilinçli olalım, alın terinizle kazandığınız parayı bu fırsatçılara yedirmeyin.
33 entry daha
hesabın var mı? giriş yap