12890 entry daha
  • her ne kadar tarihi dokusu, muazzam mimarisi ve eşsiz boğaz manzarasıyla büyüleyici bir metropol olsa da, şehrin karanlık yüzleri de yok değil. burası köylü kurnazlarının, uyanık dolandırıcıların, köyünden oyunculuk hayalleriyle gelip karanlık sokaklara sapmışların, sokaklarında madde bağımlısı piskopatların, çıkar peşinde koşan riyakârların, her türlü ahlaksız teklifi saniyeler içinde sunabilen yüzsüzlerin ve gecenin karanlığında başka bir kimliğe bürünenlerin kol gezdiği bir arena. burada, her bir köşe başı kendi içinde bir oyun sahnesi, her bir yüz arkasına saklanmış bir maske. istanbul, güzellikleriyle büyüleyici olmasına karşın, bu gölgeler dünyasıyla da bir o kadar tedirgin edici. sadece bir yüzüyle tanısan, diğer yüzüyle baş etmek oldukça zor. şehrin ışıltılı caddeleri, arka sokaklardaki bu karanlık karakterlerle kontrast oluştururken, gerçek istanbul'u tanımak için iki yüzünü de görmek gerekiyor.

    istanbul, hem sevilesi hem nefret edilesi; bir yandan hayranlık uyandırırken, diğer yandan insanı yoran bir labirenttir.
  • insana stockholm sendromu yaşatan şehir.
  • aleyna tilki'nin bir şarkısını ithaf etmek istiyorum.

    düşmeye doyamadığım dipsiz kuyumdun
    kırılan hayallerimin baş rolü oldun
    seni affedecek yollar bulmaktan yoruldum
    seni ben gibi kim sever sanıyorsun
  • her köşesinde kötü anılarım olan şehir. geçmişte de uzaktım, kaçmış gitmiştim. biri çıkageldi tüm anılarımızın içine edip gitti. istanbul'da aşk da başkaymış gerçekten.

    alın sizin olsun tepe tepe kullanın.
  • haftaya sevgilimle geliyoruz. kadıköy, karaköy, balat vb fark etmez güzel mekan önerilerine açığım. yemek, alkol, dans konsepti vb için yesillendirirseniz memnun olurum.
  • 90’lı yıllar devlet otoritesinin çetelerle kararlı bir mücadele yürütmediği, tüm sokaklara mafyanın egemen olduğu yıllardı.

    tamamını izlemedim, ara ara bir kaç bölüm baktım, ama o yılları anlatan kurtlar vadisi adlı dizisinin eksiği var fazlası yoktu. yanılmıyorsam senaryo danışmanı soner yalçın’dı ve soner yalçın’ın kim olduğunu bilen bilir.

    en muhalif insanın bile kabul etmek zorunda olduğu bir gerçek var ki 2000’lerin başından itibaren çetelerle inanılmaz bir mücadele verdi devlet ve konjonktürün de etkisiyle (avrupa birliği müzakereleri vs) çeteler amele sümüğü gibi hapishane duvarlarına fırlatıldı.

    ama son zamanlarda tamamen eskiye dönülmüş gibi. bulunduğum semtte son altı ayda dördüncü mekan kurşunlama olayı yaşandı. akıl alır gibi değil. motorlu çeteler gelip bir restoranı, galeriyi tarayıp hiçbir şey olmamış gibi gidiyor, hatta aynı mekanı ikinci kere taradılar.
    üstelik bağcılar, esenyurt gibi bir ilçeden bahsetmiyorum çok merkezi yerde oluyor bunlar…
    çetelerin isimleri de çizgi filmlerden alınma, redkitler, daltonlar…
    çok enteresan.

    son dönemin en sağlam gazetecilerinden olan, cesaretiyle hayran bırakan timur soykan son kitabında aslında çetelerin yükselişinin hiç de tesadüf olmadığını anlatıyor… ne denir ki?

    t: çetelere teslim edilmemesi gereken şehir
39 entry daha
hesabın var mı? giriş yap