hesabın var mı? giriş yap

  • bu başlık altında şu ana kadar yapılan tanımların tamamı aslında el değirmeni adı verilen manuel kahve değirmenini tanımlamakta olup, kahve değirmeni ise genel olarak kahve çekme, öğütme işini yapan elektrikli ya da mekanik aletlere denilir.

    ister mekanik ister elektrikli olsun, kahve değirmenlerinde mutlaka bir öğütücü dişli* takımı bulunur. turk kahvesi çekmek için özel üretilen değirmenlerin bazılarında ise bu dişli takımı yerine foça taşı adı verilen öğütücü bir taş kullanılır. dişli takımı kullanan değirmenlerde dişli tipleri düz ve konik olmak üzere ikiye ayrılır. konik dişli değirmenler düz dişli değirmenlere oranla daha kaliteli öğütme yapsalar da burada aslolan dişlilerin çapıdır. çap ne kadar buyurse öğütmenin kalitesi de (doğal olarak değirmenin fiyatı da) o derece artacaktır. ayrıca konik dişli değirmenlerin dişli takımı, el değirmenlerinin dişli takımına oldukça benzer. iyi bir kahve değirmeni çekirdekleri "yavaş" öğütmelidir. dişlilerin dönme hızı ne kadar yuksekse, öğütme sırasında çekirdeklerin ısınması da o derece fazla olur, bu da çıkan kahvenin bir miktar yanmasina sebep olabilir.

    kahve hazırlarken elinizdeki en önemli alet kahve değirmenidir. bu tüm kahve hazırlama yöntemleri için geçerlidir. değirmen, kullanacaginiz kahve makinesinden ya da el becerisinden çok daha önemlidir, zira kahve ne kalınlıkta çekilirse çekilsin iyi bir demleme için homojen bir öğütme şarttır. homojen öğütme ise kahve partiküllerinin olabildigince aynı boyutta ve tek tek bakıldıgında olabildigince birbirine benzer şekilde parçalanmış olması demektir. buradan yola çıkarak "kaliteli bir değirmen ile kalitesiz bir kahve makinesinden iyi ya da çok iyi sonuçlar almak mümkündür, ancak kalitesiz bir değirmen ile çok kaliteli bir kahve makinesinden ancak ortalama ya da ortalama altı sonuçlar alırsınız" demek yanlış olmayacakdir. hatta niye yanlış olsun ayol, ne sebep var yanlış olması için. ben söyledim ya, doğru işte.

    kahve değirmeni alan kişinin kazıklandığını, gurur dolu bir sesle söylenen "150 lira verdim elektrikli değirmen aldım, turk kahvesi de öğütüyormuş" cümlesinden anlamak mümkündür. bu kişiye acıyarak bakınız ve yerinde olmadiginiz için şükrediniz. ama olabilirdiniz de, hatta belki o kişi sizsiniz. evet evet sizsiniz, dur len kaçma! ne o arkana sakladığın senin bakiim? aaa krups değirmen! sendeki ne? de longhi mi? değil? ne peki, tefal mi? bilmiyorsun ne marka? hııı tchibo'dan aldın demek.. belli...

    bakınız sevgili değirmen almışlar ve alacak olanlar. krups, tefal, braun, sinbo, king, arzum vs gibi bıçaklı değirmenler, yine bu ve başka markalara ait "ev tipi" dişli değirmenler, kesinlikle kahve öğütmek için uygun değildir. bu ürünler kahve öğütmekten ziyade kahveyi paramparça etmektedir. üstelik bu urunlerin satış rakamları düşünüldüğünde "yapamadıkları" bir iş için talep edilen miktarlar son derece saçmadır. bu urunleri almak ses vermeyen bir radyo almak gibidir diyebiliriz.

    yukarıda bahsedildigi gibi düzgün bir öğütme yapacak kahve değirmenlerinin fiyatı "ev için bile" 400-500 lira civarından başlamaktadır. şimdi euro da arttı iş daha da boka sardı. haa eger yurt dışında iseniz daha ucuz olan 250 lira civarı bir modelle de yola çıkabilirsiniz ancak o da espressodan daha ince öğütmeyecektir. hatta 400-500 lira verdiginiz değirmen bile turk kahvesi inceliğinde öğütmekte zorlanacaktir. bu son derece net böyledir, pazarlığı yoktur.

    eğer değirmene ayıracak bütçeniz yoksa, yukarıda saydığım zımbırtıları almak yerine kaliteli bir el değirmeni alarak 20-30 liraya (2016 itibari ile kimse açık açık devalüasyon oldu diyemediği için ben diyeyim, artık 50-60 liralarda dolaşıyor fiyat) işin içinden çıkmak ya da daha iyi bir değirmen için para biriktirene kadar idare etmek mümkündür. tabi el değirmeni almanın da incelikleri var. her el değirmeni uygun olmayacaktir, alınan el değirmeninin dişli takımı son derece önemlidir. bu yüzden türk yapımı markalar arasında sözen daha doğru bir tercih olacaktır.

    son olarak; kahve ekipmanları sadece ve sadece kahve ekipmanı üreten markalardan tercih edilmelidir. aynı anda buzdolabı, çamaşır makinei, tost makinesi, tartı vs de üreten bir firmadan alınacak kahve ekipmanından hayır gelmez. bütçe çok kısıtlıysa belki makinede bu markalar tercih edilmek zorunda kalınabilir ancak değirmen için kesinlikle bu yapılmamalıdır. denildigi gibi, el değirmeni ile idare ediverin, biraz tozlu öğütse de elinizdeki el değirmeni iyi bir dişli takımına sahipse 400-500 liralık değirmen kalitesine yakın bir kalitede öğütecektir.

  • televizyonda moda giyimle falan ilgili bir yarışmada jüri olan hanım. bir kızcağız katıldı ingilizce öğretmeniyim dedi aralarındaki dialog aşağıda;
    - what is your style?
    - ingilizce mi türkçe mi cevap vereyim?
    - ingilizce tabii. [yanındakilere 'bakalim konuşabiliyormu durun']
    - actually i dont have a style..(vs)
    - evat konuşabiliyormuş tamam

    sen kimsin ingilizce öğretmeniyim diyen kızı konuşma sınavına alıyorsun. meydan kimlere kaldı? bu eğitimli denebilecek insanlar kimlerin ağzına maskara önüne meze oldu allahım. bu televizyondaki insanlar kim, eğitimleri sıfatları ne? çıldıracağım az kaldı

  • ana karakterlerinden biri** taksici olmasına rağmen 85 bölümdür -ya da 2 yıldır- takside hiç para dolu çanta ya da bomba sanılabilecek şüpheli bir paket unutulmayan dizi. klişeden ölen var çünkü.

  • elimde camide terleme görüntüleri var. ama sanatına laf yok: çünkü bi boka benzemiyor.

  • facebookta dolaşırken birilerinin artık kendi dilinden "dur" dediği görülen kişi.
    aşağıdaki linkten yazılanlar görülebilir, ne olur ne olmaz buraya da aktarayım;

    https://www.facebook.com/…741825.31005599074&type=1

    elliuçtur elliuç rize'nun plakasi,
    kim kemuk atarse, olursun yalakasi..

    yetmedimi ismail bu kadar kudurduğun,
    her sene değişiyi tasmani tutturduğun..

    bir gun şevki yılmaz'a, bir gun melih gökçek'e,
    türüt hepten dönüştun, omurgasuz böceğe..

    bir gun mesut yılmaz'a, bir gun sedat peker'e,
    her yöne döneyisun benzeyisun tekere..

    vatansever geçinup, katili öveyisun,
    deren satiluriken, acep ne edeyisun.?

    israil'li hep aldi senun dereleruni,
    yesunler yalan yere vatan sevmeleruni..

    turkiler dizeyisun birkaç bin lira içun,
    değer miydi ismail festival kapmak içun..

    adam olsan bu millet belki seni severdi,
    eski karinda gidup mahkemeye vermezdi..

    iki uç kuruş içun harcadun gururuni,
    bu sana son uyari yiturma onuruni..!

  • çok ilginç bir matematiksel sonuç. öncelikle bu sonucun kanıtlandığını belirtelim yani 1den sonsuza kadar sayıları toplasaydınız elinize negatif ve kesirli bir sayı geçiyor.

    şurada teknik anlatım var.

    bu sonuç günümüzde fizikte kullanılıyor. yani doğa üstü bir sonucu doğal olayları açıklamak için kullanıyoruz, bu üzerine uzun uzun düşünülmesi gereken bir durum.

    notthingam üniversitesi'nde matematik eğitim görevlisi ve fizik profesörü ed copeland'e soruyorlar;

    "elime bir hesap makinesi alsam ve toplama yapmaya başlasam ve bu sonsuza kadar sürse ardından eşittir'e bastığımda bu mu çıkacak?"

    cevabı "hiç basamayacaksın, sorun da burada" oluyor.

    ayrıntılı ispatını da yapıyor.

    yine matematik profesörü olan edward frenkel ise bu işlemde çok daha ilginç bir noktaya değiniyor;

    "bu işlemde sayılar ardışık, yani 1+3+9+112+99383+2+... işlemi bununla aynı sonucu vermiyor. demek ki ardışık olmalarının bu ilginç sonuçta bir payı var."

    düzenli artışların sonsuza kadar sürmesi matematikte bizim beklediğimizin çok dışında sonuçlara neden oluyor.

    bu işlem bizi sonsuzluk ve düzen ile ilgili fikirlerimizi tekrar gözden geçirmeye zorluyor.

    [video blog 138] matematik, fizik ve sonsuzluk

    edit: yukarıda farklı matematik profesörlerinin de ispatladığı, anlatmaya çalıştığı gibi zaten bilinen ve kabul edilen bir işlem ve sonuçtur. ancak elbette sözlükteki arkadaşlarımız onlardan bile iyi bildikleri için "bullshit", "hata yapmış", "sallıyor yea", "yasak işlem kullanmış", "calculus'a göre yanlıştır." gibi eleştiriler getirmiştir. aslında bu güzel bir meydan okumadır. eğer bu şekilde rahatlıkla tersi kanıtlanıyorsa bir makale yazmalı ve bir daha casimir kuvveti konusunda matematik işlemi yaparken yanlış yapmamızı engellemeli. çünkü riemann zeta fonksiyonunun aksini ispatlayan biri rahatlıkla zengin olacaktır ve günümüz bilimine büyük bir katkı sağlayacaktır.

    eğer matematiğe aşinaysanız özetle şudur;
    euler fonksiyonunun üzerine kurulu riemann zeta hipotezi ile sum edilen pozitif tam sayıların toplamdaki sonucu çıkmaktadır. konvansiyonel olarak bu sonuç kullanılmaktadır. ramanujan'ın hatalı ispatı burada söz konusu değildir, yapılan ispat riemann zeta fonksiyonu kullanılarak yapılan ispattır. elbette siz bu işlemi söylediğinizde karşınıza ramanujan ispatını çıkarıp bunu yanlışlayacaklardır ancak yapılan ispat riemann zeta fonksiyonu ile yapıldığında sorun yoktur.

  • çok ilginç insan. hem güzel hem çirkin, hem yaşlı hem genç, hem zayıf hem şişman.

  • başladınız yine izledim , akşam izlerim bilmem ne. bize ne ulan ne zaman izleyeceğinizden. dizinin konusu ne , oyuncular kim vs onlardan bahsetsene.

  • ufkunuzu iki katına çıkarmayabilir ama cebinizdeki parayı katlayabileceğiniz bir şey hakkında bilgi vermek isterim.

    (bkz: kredi kartı aidatı)

    bilindiği üzere çoğu banka kredi kartı aidatı adı altında 50 ila 250 tl arasında yıllık para kesiyor ve siz iadesini talep etseniz bile size bir yasa maddesiyle cevap vererek iadesini alamayacağınızı söylüyor. şimdi size bunu nasıl 2-3 gün içinde iade alabileceğinizi aktaracağım.

    öncelikle ücret kesildikten sonra bankanıza bunun tarafınıza iade edilmesiyle ilgili olarak talep açıyorsunuz ve size yazılı olarak dönüş yapılması gerektiğini iletiyorsunuz. cevabın gelmesini bekliyorsunuz. görsel

    ardından e-devlet'e giriş yapıp arama kısmına hakem yazıp altta çıkan `türkiye bankalar birliği bireysel müşteri hakem heyeti` ni seçiyorsunuz. burada dikkat edin tüketici hakem heyetini seçmeyeceksiniz ! görsel

    bu kısma girdikten sonra kurallar ve şartlar falan var. isteyen uzun uzun okuyabilir. buralara devam diyerek ilerleyeceksiniz ve sağda yeni başvuru tuşuna basacaksınız.

    burada da bazı bilgilendirme yazıları ve kuralları var. okuyup, kabul edip devam edeceksiniz. ardından karşınıza bir form çıkacak. burada ilgili alanları doldurup iletişim tercihine e-posta seçip ilerleyeceksiniz.

    sonrasında söz konusu bankanızı listeden seçeceksiniz.

    bankaya başvuru tarihine ==> bankaya iade talebinizi ne zaman yaptıysanız onu seçip

    konu işlemin meydana geldiği tarihe ==> kredi kartı ekstrenizde bu ücretin hangi tarihte kesildiyse o tarihi seçip

    özet kısmına talebinizi dile getireceksiniz. buraya kısaca şu şu tarihte kartımdan kesilen şu tutarlı kart ücretinin iadesini talep ediyorum gibi yazabilirsiniz.

    altta ilgili bankadan cevap aldınız mı kısmı var burayı evet işaretleyip devam edeceksiniz.

    sonraki sayfada sizden banka cevabınızı isteyecek. bankadan aldığınız cevap maille geldiğinden mailde o ilgili cevap mailini pdf'e çevirip bu kısımdan yüklemelisiniz. en son bu işlemi de yaptıktan sonra başvuruyu tamamlayabilirsiniz.

    2-3 gün sonra heyet dosyanızı inceleyecek ve karara bağlayacaktır. görsel

    ve mutlu son görsel

  • emrinde 13 uçağı olup, yönettiği koskoca türkiye'nin sadece 3 tane yangın söndürme uçağının olması, acaba kendisinde nasıl bir his uyandırıyor merak ediyorum??

  • şu hayatta kimseye çirkin diyecek kadar kötü olmayın amk, kendi halinde takılan bir kadın. kime ne zararı var da bu kadar kin ve nefret topluyor, ayıp.

  • kaç gündür gönüllü olarak bölgedeydim, yeni döndüm.
    diyebileceğim tek şey şu:
    size televizyonda izletilen şeyle gerçekte olan bitenin hiçbir alakası yok!
    televizyona bakarsanız milyarlar havada uçuşuyor ama kentlere elektrik verilemiyor.
    bir enkazın başında 100 kişi toplanmış, 20 tane kamera çekim yapıyor ama 100 enkazın başında bir kişi bile yok.
    bir çadırda 20 kişi dönüşümlü yatıyor, insanlar donmamak için birkaç saatte bir birbirini uyandırıyor. çocuklar hep hasta.
    ve bu kıyamet zamanında necip türk medyası, depremin bilmem kaçıncı saatindeki mucize kurtuluş hikayeleri ile beyninizi efsunluyor.
    değişmesi gereken çok şey var, ama ilk önce medyadan başlamak lazım.
    depremzede canlı yayında dert anlatmasın diye panik halinde kaçan maaşlı tetikçilerin hepsi işsiz kalmadıkça bize rahat yok.