ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
güzel yemek yapan kadınlar
-
onlardan biriyim ve aç kalmamak dışında bir hayrını görmedim. aşk hayatında adama kilo aldırmaktan başka şeye yaramıyor, kimse sana sabahın altısında börekli çörekli sofra hazırladın diye daha çok aşık olmuyor. öyle sananlar varsa diye söyledim.
bir sponsorum da yok ki şöyle bir kafeydi meyhaneydi açayım, hem yiyip hem kazanayım...
yungas road
-
bugün bisikletle yaklaşık 5 saatte tamamladığım dağ yoludur. ben turumu no fear isimli şirketten aldım, gravity 750 boliviano isterken ben 450'ye full suspansiyon biri bisikletle bu turu yaptim. eger daha dusuk bir model bisiklet isterseniz meblag 350'ye kadar dusuyor.
oncelikle bence cok cok korkutucu bir yol olmadi bu. yaklasik 15 senedir bisiklete binmememe ragmen hic dusmeden bitirdim. fiziksel olarak ise kelimenin tam manasiyla bittim.
ılk etap 21km ve asfalt bir yol uzerinde gidiyorsunuz, saatteki hiziniz yer yer 60km'ye kadar cikiyormus. ınanilmaz keyifliydi, kendimi the secret life of walter mitty filminde hissettim.
http://youtu.be/l_neij-f4wy
ardindan 9km'lik bir tirmanis etabi var, burayi minibus,e gectikten sonra zurnanin zirt dedigi yere, 35km surecek olum yoluna basliyoruz. bu bahsettigim yol kimi zaman gidis gelis iki serit, kimi zaman ise tek serit bir yol oluyor, neticede kamyon geciyor bu yoldan, rahat olunuz. rahat olunuz derken ise cok da salmayin tabii, bir saniyelik dikkatsizlik sonucu siz de orada bir anita donusebilirsiniz.
benim sansima olum yoluna basladigimiz anda yagmur da bizimle birlikte kendini gosterdi, ve sisten 10 metre otemizi goremiyorduk. ılk basta sanssizlik sandigim bu olay, tam aksinw buyuk bir sansa donustu; hic araba gelmedi. nada.
hayatimin en keyifli aktivirelerinden birini kazasiz belasiz atlattim, bir gun yolu la paz'a dusen olursa, az da olsa bisiklete binmehi biliyorsa kesinlikle yapsin derim.
metin hara'dan 12 maddelik açıklama
-
bir şey satmadığını iddia eden yazar beyanatı.
mabel matiz'in burnuna otrivine sıkmak
-
herhangi bir ortamda mabel matiz'in şarkılarından birine rast geldiğimde yapmayı şiddetle arzuladığım eylemdir.
zaten alerjik rinit ve kronik sinüzit hastasıyım, bu adamın sesini duyunca gözlerim kızarıyor, burnum tıkanıyor, huylanıyorum bildiğin.
belli ki bu arkadaş da aynı dertten muzdarip ama otrivine denen sihirli formülden haberi yok, yazık kimse söylememiş çocuğa... gel kardeşim şöyle uzat burnunu, pısst. bi de öbür deliğe, pısst. çek içine çek çek çek! hah şöyle adam gibi bir nefes al yahu, oksijen gitsin beynine.
oh be dünya varmış, o da rahatladı ben de...
edit: viral reklam falan diye yazanlar olmuş. dinlemem, sevmem, kendisiyle herhangi bir ilgi ve alakam da yoktur.
edit2: otrivine virali diye yazan da var. onunla da bir ilgim alakam yok sıradan vatandaşım yahu ben. hay viral kadar taş düşsün kafanıza :)
hastası olunan sözler
-
freud der ki:
“çocuk yapmayı doğal ihtiyacın zaruri olarak giderilmesi gibi karmaşıklıktan çıkarıp, üzerinde düşünülmüş sorumlu bir eylem seviyesine çekebilseydik, insanlık için en büyük zaferlerden birini kazanmış, doğanın koyduğu sınırlardan esaslı şekilde özgürleşmiş olacaktık."
kar yağarken izlenesi filmler
-
yoğun kar yağışı dolayısıyla evden çıkalamadığı zamanlarda izlenesi filmler.
(bkz: 8 women)
(bkz: edward scissorhands)
tayyip'in boris johnson ile şakalaşması
-
diplomatik nezaketsizliktir. direkt olarak johnson da tayyip'in elini omzundan çekmeye çalışıyor, çünkü bu karşı tarafa üstünlük kurma gösterisidir ve bunun bir parçası olmak istemiyor.
neyse hiç şaşırtmıyor dünya liderimiz.
edit: bunu zaten olması gereken bir şey olarak görenlere şöyle söyleyeyim. ikili görüşmelerde evet vücut dilleri bu amaçla kullanılıyor. ancak hiç bir şekilde olayla haberi olmayan birine yapılması nezaketsizliktir. arkasından kulak da yap o zaman. hatta nah çek. adamın haberi yok ne oluyor bitiyor. bak zekayı kullanınca iyi ve kötü ayrılabiliyor.
ekşi itiraf
-
bi keresinde 3 ay beraber oldugum adam benden ayrıldıktan 1 ay sonra sevgilisiyle 7. ayını kutlamıstı. araya reklam almıs beni haberim olmamıs.
işyerinizden neden ayrıldınız'a verilmeyecek cevap
-
verilecek her türlü cevabı kapsayan üstbaşlık. maksat kapitalizmi iyice vahşileştirmekse, bu sorunun gerçekten de hiçbir cevabı yoktur.
- işyerinizden neden ayrıldınız?
- verilen ücret çok azdı.
... hmm para insanı demek...
- işyerinizden neden ayrıldınız?
- iş yoğunluğu çok fazlaydı.
... tembel bu...
- işyerinizden neden ayrıldınız?
- kendimi farklı alanlarda geliştirmek istedim.
... bi bok bilmiyo bu. tecrübesiz...
- işyerinizden neden ayrıldınız?
- kendimi farklı alanlarda geliştirmek istedim. (v2)
... sebatsız bu. sıkılır 3-5 gün sonra...
- işyerinizden neden ayrıldınız?
- yönetimle ilgili problemler vardı.
... geçimsiz demek ki, ya da asi personel. bela olur...
- işyerinizden neden ayrıldınız?
- çok uzakta olduğu için gidiş geliş sorun oluyordu.
... zora gelemez bu. istediğim gibi sömüremem...
- işyerinizden neden ayrıldınız?
- ailevi bir meseleden dolayı istanbul'dan bir süre ayrılmam gerekliydi.
... bu üç gün sonra "ailem" der, "hastalık" der, o der bu der memleketine döner. bayramlarda da çalışmaz. olmaz...
- işyerinizden neden ayrıldınız?
- çünkü eşşeğin zkinden dolayı.
- ha bu olur bak.
çal keke çal
-
ekşi sözlük versiyonu tarafımdan yapılmıştır.
ekşi sözlükte bir gün geziyordum,
ssg çağırdı.
debauchee buraya gel.
buyur hocam.
dedi çıkar kalem.
belimden klavyeyi çıkardım.
dedi çıkar defter,
mahkeme kağıtlarını çıkardım
dedi çıkar harita,
işte güzelim orda senin benim karmamda bıraktığım 3-5 tane z.ö var ya
işte onları çıkardım.
ssg dedi bunlar ney?
hocam 3-5 şakirt yarası
sanki sanırsınız ki trollun allah'ı
ama bilmezsiniz ki o 3-5 karma yarası,
gök yeleli bozkurtun hatırası
çal kanzuk çaalll
hintli ingilizcesi
-
"caşte şekın caşte şekın" --> just a second...
alaçatı'daki hesap çılgınlığı
-
ulan tüm argümanınız herifin menemene melemen demesi üzerine mi? yok mu başka yorumunuz? melemen yazdığı için haketmiş güya.
tanım: anormal fiyatları menemen yerine melemen yazılmasıyla alakalandıran yüksek zeka (!) kişileri görmemizi sağlayan başlık.
edit: başlığı hortlatan arkadaş ilkin "melemen" yazmıştı, menemen olarak düzeltmiş.
kendinin sıradan biri olduğunu fark etmek
-
insanın huzur dolduğu bir andır.
çekoslavakyada iş aramaktan, otostopla kübaya gitmekten, evde taze fasulye yerine çin yemeği yapmaya çalışmaktan, beslemek için satılık iguana aramaktan, uzakdoğulu ya da zenci sevgili arayışından, senden başkasının okumadığı dergilere abonelik ücreti ödemekten vazgeçildiği andır.
evet, hayat kısa ama beyhude yere yormamak lazım bünyeyi; farklılık uğruna kafayı bite sokmamak lazım.
belki de naif değişikliklerle arada sıradanlığı kırmak daha caziptir.
ne adamlar gördüm bir sene çinde yaşamış mesela; tek tespiti; -abi yemekleri çok kötü- oluyor. ne hayatı vasat görünen insanlar var; öyle bir keyif alıyor ki oturma odasını boyamaktan, insan onu tom sawyer sanıyor.
fiziksel olarak ne çok güzel ne çok çirkin olmak, benzer 30 insanla aynı servise binerek aynı fabrikaya çalışmaya gitmek, gümüşlüğe bardak dizmek sıradanlık gibi gözükebilir ama alınan keyif tüm geyikliğini nötrler.
vazgeçilebilir bir insan olduğunu fark etmek de iyi gelir bünyeye, -ben böyleyim o' lum- kaprisleri yerini belki de -özür dilerim yaaa- lara bırakır.
sıradanlık rutine binmediyse güzeldir. kirlenmek kadar olmasa da.
anti narsist bir eylemdir; sıradanlığın farkında olmak.