hesabın var mı? giriş yap

  • 12 şubat günü kadıköy'deki union club sahasında yapılacak maça, aşırı lodos nedeniyle bazı galatasaray'lı futbolcular karşıya geçemez ve gidemez. 11 kişilik takımı tamamlayamayan galatasaray, fenerbahçe sahasındaki maça ancak 7 kişi çıkabildi. inanılmaz bir inançla mücadele veren 7 kişi fenerbahçe'yi kendi sahasında 7-0 yendi. sarı lacivertli takım da bu maçta kalecisi ali said'in sakatlanıp çıkması sonucu 10 kişi ve kalecisiz oynamak zorunda kalmış ve gol yiyenin kaleyi bir diger arkadaşına devretmesi şeklinde öteki futbolcularda bir bir kaleye geçmiştir. bu inanılmaz zaferi kazanarak ezeli rekabetin en parlak sonuçlarından birini elde eden galatasaray takımının o maçı hangi kadrosuyla oynadığını saptamak ne yazık ki mümkün olmamıştır. bu konuda, kaynaklar arasındaki çelişkiler içinden çıkılabilecek gibi değildir. yanlışı göze alarak verebileceğimiz kadro şöyledir:
    ali sami - ali, bekir bircan, horace armitage, celal ibrahim, idris, emin bülent. (cem atabeyoğlu, bu maçta kalede ahmet robenson'un oynadığını belirtiyor. ayrıca, onun verdiği kadroda horace armitage ve bekir bircan yok. emin bülent de iki ayrı kişi olarak verilmiş... ancak, bütün bu isimlerin anılmış olması nedeniyle yine de belli bir sonuca varmış oluyoruz.)
    rahmetli altan erbulak, 80'li yıllarda, bu maçla ilgili çok güzel bir karikatür çizmişti. karikatürdeki sözcük şundan ibaretti ;
    " dua edin ki 7 kişiydik , ya 11 kişi olsaydık..? "

    not: artık erişilemeyen bir gs sitesinden alıntıdır.

  • bir gecede cahil kalan arap ve rus artıkları varsa, küçükken ezsinler iyice. sonra başa bela oluyorlar.

  • gs'nin dortmund ile birlikte gruptan çıkıp arsenal'i bize geri göndermesini dilediğim kura çekimidir.

    not: arsenal'den rövanş almak isteyen takımspor'luyum

    edit: debe'leri okurken kendi entry'mle karşılaştım. bu nasıl entry amk dedim nasıl debe'ye girmiş derken ben bi yerden hatırlıyorum bu cümleleri falan diyorum kendime. sonra dank etti ki ben yazmışım. beklemiyordum tabii böyle bir entry'nin debe'ye girmesini. bir de en beğenilenlerime de ikinci sıradan giriş yapmış. bu kadar mı kötü lan benim entry'lerim diye düşüncelere bile daldım.

  • "...cem yılmaz'dann espriii bombardımanıııı... çapkın komedyen kameralarımıza yanında sevgilisiyle görüntülenince neeee dediiiii..."

    - cem bey dışarı çıkmışsınız bu akşam?
    - evet, birazdan da içeri gireceğiz.

    "amaaağn tanrıığm, bu ne bombardımandı... bu ne güldürü şenliği, bu ne espri yağmuruydu... her bir kahkaha bir pirzolaysa şarküteri açacak kadar olmuştuk... ilahiii cem yılmazdııı... kameralarımızda bir kahkaha tufanı, bir festival vardııı... hebelek de hübelek, güvegüve cüvelektiiiii..."

  • 55 yaşındaki amcaya da muayeneden sonra aynı şekilde mesaj atıyorsa helal olsun denilebilecek doktor. mesaj atmak için adam seçiyorsa art niyetli bir yavşaktır. bunu normalleştirmeye çalışan da çanak tutan yavşaktır.

  • bir fikrada laz karakteri nasil gulduru unsuruysa ve o soylem ne kadar irkciysa bu da o kadar irkci bir karikaturdur. ya da sunu soyleyelim: keske irkcilik boyle bir sey olsa idi.

  • uzun süre kimse ellemediği için tozlanmış olan bu cipsler, içeride yalnız bekleyen bir yaşlı adamın bakkalına aittir. kapının üstünde asılı duran file içinde voleybol topu benzeri plastik topları görünce bir an geçmişe yolculuk edilirmiş gibi olunur. ama sonra içeride görülen eski bir laptop bu düşünce bulutunu hemen dağıtır.

    kapıda bu cipsleri gördüğümüzde, hayatın çok hızlı akmadığı, yanlış, basit, atasözlerinin koşulsuz ifadesinden müteşekkil hayat görüşlerinin artık bu dünyada hakim olduğunu anlarız.

    tozlanmış bu cipsleri görünce, nazardan ötürü, güzelliklerinin bir bedeli olarak kör olmuş genç çiftlerin hikayelerine inanılan, yağmurlardan sonra mantar toplamanın çok önemli bir aktivite olduğu bu coğrafyada, artık, koşuşturmanın, küresel hırslardan bahsetmenin bir anlamı kalmadığını kabul ederiz.

  • lan bi yürüyün gidin. sözlükte mal olduğunu bilirdim de bu kadar mal olduğunu bilmezdim. nerede ikibinli yılların başındaki sözlüğün seviyesi, nerede kalitesi magmaya yaklaşmış bu ergen topluluğunun seviyesi.

    ulan hiç mi insan görmediniz. sıradan insan ya. sanki kendileri yalılarda yaşıyorlar da, işte bize gerçek hayatı hatırlatacak birisi diyorlar. ulan zaten bim'den çıkmayan adamsın. bu kadar mı eblehleştiniz. sanki metrobüslerde milletin ağzındaki soğan kokusunu ayırdedebilecek olan sizler değilsiniz.

    nesi güzel olm bu videoların. beyniniz akıllı telefon karşısında eriyip gitmiş, farkında değilsiniz. ondan bu kadar hipnotize oluşunuz bu boş videolara.

    yazık ulan vallahi yazık.