hesabın var mı? giriş yap

  • simdi bu yabanci kurali bugun aciklandi ya bu konu hakkinda konusmalar soyle olacaktir:

    ertem: tff'nin yeni kuralina gore 14+14 kisi olacaktir. boyle bir kuralin cikmasina yardimci olan cumhurbaskanimiza, basbakanimiza, spor bakanimiza saygilarimizi gonderiyoruz.

    rok: aynen. eski turkiye yoooookkkkkkk artik. bu kohnemis kurallar eski turkiye'de kaldi.

    sinan engin: simdi erto bu yabanci kurali ne oldu tam olarak simdi?

    ertem: 28 kisilik kadroda 14 yabanci olabilecek 11 yabanci ayni anda sahada olacak.

    sinan engin: simdi bu kural. neyse ben ondan bahsetmiyorum bahsettigim baska bir sey benim. turk milli takiminda oynatabiliyor musum bu yabancilari? onemli olan o.

    abdulkerim: 11 yabanci ayni anda oynayabiliyormuymus? ben anlamadim simdi ahmet hocam'a katiliyorum. gerci konusmadi hala ama katiliyorum.

    ahmet cakar: beyler bitti mi?

  • o denizden fırladığın klibinden beri seviyorum seni shakira. yıllardır o pique nin yanlış yapmasını bekliyodum. çoluğu çocuğu kap gel istanbula . çocukları burda devlet okuluna yazdırırız .gerekirse limon satar bakarım size. shakiram maki boylum yazmasızım

    debe editi.
    sayın kanzuk,değerli üyeler, çaylaklar , misafirler .
    bugün herkesin hayallerini süsleyen yerdeyim ,debedeyim. 10 yıl önce bana " bir gün debe'ye gireceksin" deseler. “o nedir” derdim. bu site debe'nin anlamını dahi bilmeyen bir gençten bugün bir debeli yetiştirebiliyorsa bunu çoğulcu eşitlikçi ve özgürlükçü demokrasisine borçludur. bu borca sadık olalım...
    evet bugün burdayım ama bu hiç kolay olmadı. debe hayali kuranlar bilin ki sizin için de kolay olmayacak . ama asla umudunuzu kaybetmeyin. silinmeyen entryden umut kesilmez. benim de vazgeçmeyi düşündüğüm geceler oldu. sonra dedem geldi aklıma . rahmetli dedem hep “debelenmeden debelenemezsin oğul” derdi . haklıymış. biliyorum ki debe kalmak,debe olmaktan daha da zor .umarım yine görüşürüz. debemi tutkuyla sevdiğim yalnız ve güzel ülkeme adıyorum. çok teşekkürler, kalın sağlıcakla.

    ..
    hep oscar konuşması hayalim vardı şimdilik oscara en yakın başarım bu idare edin.

  • fbtv güzeli. müzik box isimli bir klip programı sunardı bir ara*

    5 yıl sonra gelen edit: kendisi artık yeteri kadar meşur olduğundan foto linki vermeye gerek yok. endamını her gün ntvspor'da görebilirsiniz. kaldı ki google ve yandex bir tık ötede. (ne dilara gönder miş arkadaş 5 kişi mesaj attı "foto ölmüş" diye. biri ssg.)

  • 3,5 yaşındaki kuzu televizyondan koparılmaya çalışılırken;

    '' yaşamat için çizdi film izlemeye ihtiyacım var. yüralarımı* geliştiriyor. ''

  • şehirler arası otobüste telefon konuşmasından anlaşıldığı kadarıyla adam kayın validesini kaybetmiştir. sağı solu arar kefendi cenaze işlemleriydi selaydı falan hazırlıklar yapılır. sonra telefon çalar.

    x: efendim bacanak
    y: ...
    x: evet
    y: ....
    x: nasıl ölmemiş
    y: ......
    x: geri mi canlanmış
    y: ....
    x: ee napacaz ya selayı falan verdirdik kayıncı da kefen almaya gitti.
    y: ....
    x: geri ölme ihtimali var mı
    y: ....
    x: iyi napalım yarına kadar ölmezse durumu millete açıklarız artık. doktor hatası diye.

  • 28 ekim 1992 türkiye san marino maçının rövanşıdır. maçtaki ilginçlikler silsilesi 50 kişilik san marino bandosunun (spikerin söylediğine göre bu 50 kişi san marino ordusunun da yarısını oluşturuyordu ve bizim milliler isterlerse san marino'yu fethedip gelebilirlerdi.) istiklal marşımızın yarısını çalıp bırakmasıyla başladı. marşın geri kalanını milli takım ve tribündeki gurbetçilerimiz bandosuz söyledi. tarihindeki ilk kornerini ve golünü bize borçlu olan san marinonun asıl mesleği otobüs şöförlüğü olan kalecisi ilk dakikalarda sakatlanınca spiker ve sayın yorumcu "acaba yedek kalecileri var mı ehehehee" gibi cümleler kurdular. ama san marinonun yedek kalecisi panter kesildi ve millilerimize gol imkanı vermedi. istanbul'daki ilk maçtan gaza gelen san marinolular bu maçtan puan çıkarmaya kararlıydı. hem saha içinde hem de saha dışında iyi örgütlenmişlerdi. saha içinde defans oyuncuları ve "yedek" kalecileri canla başla mücadele ederken, saha dışında varolmayan top toplayıcı çocuklar, taca/auta çıkan topları bir türlü getirmiyordu. bu işi saffet sancaklı üstlenmişti. neredeyse tüm toplara o koşuyor, hepsini topluyordu. istanbul'daki ilk maçta san marinoya gol ve korner ikram edilmesi uzun süre basınımızda yazılıp çizildiği için millilerimiz defansta çok dikkatli oynuyorlardı. maç boyunca san marinoya sadece bir korner şansı tanımıştık. ogün temizkanoğlu topun kornere çıkmaması için varını yoğunu ortaya koymuştu ama maalesef san marino ikinci kornerini de milli takımımıza karşı kazanıyordu. ve o an spiker ve yorumcu "eyvah yine korner" demişti. bu korku dolu serzeniş kalemize çekilen bir penaltı olduğu izlenimini yaratacak kadar etkiliydi. dakikalar geçtikçe milli takımımız ataklarını sürdürdü ama bir türlü san marino'ya golünü atamadı. maç 0-0 bitti. ilk kornerini ve golünü bize atan san marino ilk puanını da milli takımımızdan alıyordu.