ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
kendini değersiz hissetmek
-
değerini ötekine bağlayan insanların daha sık yaşadığı bir durum.
iyi hissetmek için başkasının onayına ihtiyaç duyan insan sıklıkla kendinden feragat eder. hayır demekte zorlanır, hayatını başkalarının arzusuna göre şekillendirir.
elbette, insan sosyal bir varlık. dünyayla bağımızı insanlar üzerinden kuruyoruz. münzevi bir yaşam sürmek marifet değil. insan insanla zenginleşir ve yatışır. bu ilişkilerde ortaya konulan nezaket, kadirşinaslık, saygı birer erdem ve güzellik. ancak bunları, bir başkası için kendi arzunuzu bir kenara koymakla karıştırmamak gerekli.
arzunuzdan koparsanız kendinizden koparsınız. süreğen olarak ötekine göre şekillenirseniz, özgürlüğünüzü ve özsaygınızı zamanla yitirirsiniz. öyle bir an gelir ki aynaya bakınca kim olduğunuzu tanıyamaz hâle gelirsiniz.
kendini sevmeyen birini, başka kim sevebilir? kendini değerli görmeyen birine, başka kim değer verir?
bu hayatta herkesi olduğu gibi sevip, değer verecek birisi var. en karanlık yanlarımız bile, bizi olduğumuz gibi seven biri için güzel olabilir. ama önce kendinizi, aydınlık ve karanlık yönlerinizle, güçlü yanlarınız ve zaaflarınızla sevip, değerli bulmayı öğrenmeniz gerekli. bunu yapmayı öğrenince ve aynaya bakıp gülümseyince, karşınızdakiler de size gülümseyecek.
+18 film izlemeyin diyen nihat hatipoğlu
-
üzerine vazife olanı yapmıştır.
ne desin adam, izleyin o da lazım mı desin?
yani şimdi kendimizi kandırmayalım gençlikte hepimiz izledik mi desin?
izlemiyorum diyene inanmam hepiniz izliyorsunuz mu desin?
izlemesek daha iyi de işte izliyoruz abi mi desin, ne desin?
hatırladıkça iç burkan garibanlık anıları
-
muz yerken bitmesin diye yalamak. valla lan yaptım ben bunu çocukken.
kadınlarda bir statü göstergesi olarak üşümek
-
bahçede çalışan ya da sabahın kuru ayazında işe giden kadınlar değil de, işte, yurtta, kapalı mekanlarda yani, üşüdüğünü, çok soğuk olduğunu, ince narin yapısının buna dayanamadığını sürekli tekrarlayan kadınlar arasında var bu durum. ben hiç sıkıntı çekmedim, el üstünde büyüdüm, çok nazlıyım vs. bir sürü alt metni var bu çok üşümenin.
edit: dolmuşlarda camı açma ceyran çarpıyor diyen teyzeler de bambaşka bir konumuz olacak.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"annem mesajlarımı gördü amk ne demek dedi.. bende dedimki a'cayip m'era'k ettim demek dedim.. bugün mesaj atmış: nerdesin amk"
dışarıdayken etraftan duyulan yaran diyaloglar
-
metrobüsteki ses kaydı: "zincirlikuyu bu yöndeki son duraktır."
yaşlı teyze: "hepimizin son durağı orası be yavrum."
yolcular iptal tabi.
ersin karabulut'a ayda 100000 verseler akp'yi över
-
hakaret gibi tesbittir. yavşak olanın yavşaklığı en yavşakça savunma biçimi "sen de olsan sen de yaparsın" dır.
işin doğrusu "bana 100.000 lira verseler anamı satar, kapıda beklerim rahatsız etmesinler" dir.
kendi adına konuşmalı herkes..
yarım ekmek arası en güzel şey
-
domates, peynir, biber(opsiyonel)
hapsi istenen 40 ekşi sözlük yazarı
ajda pekkan'ın metro hayali
-
65 yaş üstü ücretsiz, bence yapabilir.
kutsal kitaba tekme atan öğrencilere verilen ceza
-
oysa bakara makara falan deselerdi büyükelçilik falan verirlerdi.
barda hatunla muhabbet açma klişeleri
-
lan tipsizliğimden midir, beceriksizliğimden mi bilmiyorum ama sadece bir kez denemedim. hani yanlış anlaşılmasın o da, bizim grubumuzda olan kız. ama arkadaşın kız arkadaşının arkadaşı, ilk defa görüyorum yani.
bir gece kulübüne gittik, bir elimde bira var, arkadaşlardan biri de elime patlamış mısır tutuşturdu, "kıza ikram et, muhabbete gir" diyor. aldım mısırı elime, birayı bıraktım. boş elimle kıza dokundum, dönünce "mısır yer misin?" dedim ama kız müziğin etkisiyle duymadı, kulağına yaklaşıp tekrarladım, kız "istemiyorum sağol" diye haykırdı. mala bağladım sonra, elimdeki mısır paketini kıza doğru uzatıp kızı dürttüm paketle. kız yine "istemiyorum" dedi, bu sefer elini kolunu da sallıyordu. yüzündeki gülümseme de yitip gitmişti. dans ederken kıza sinsice yaklaşmaya çalıştım sonra, kız bir ceylan edasıyla kaçtı her seferinde ama.
gecenin sonunda başka bir erkekle yiyişiyordu. beşiktaş evine yine puansız dönüyordu...