hesabın var mı? giriş yap

  • oğuz adında yeni tanıştığım bir arkadaşımla galatasaray-fenerbahçe derbisini izlemek üzere maçı yayınlayan bir mekana gitmiştik. maç başlamadan bir fotoğraf çekip, derbiyi unutmadığımızı facebook'ta ilan edelim dedik.

    neyse çektim fotoğrafı yükleyeceğim, oğuz "ne yazacaksın?" dedi, ben de şöyle bir etrafa baktım, kimse bağırmıyor etmiyor diye, "bağırmayan taraftar gelsin" yazdım yükledim.

    akabinde maç başladı, 10-15 dakika geçti.

    oğuz; abi bir arkadaşın yorum yaptı galiba.
    ben; yapsın?
    oğuz; pek hoşuma gitmedi ama.
    ben; ne yazmış?
    oğuz; ben söylemeyeyim sen bak. ben pek sevmem bu tarz konuşanları.

    dipnot arası; yorum yapan annem. gurbetteyiz falan diye annemin facebook profil fotoğrafında, benim şimdiki halime hiç benzemeyen eski bir fotoğrafım var. arkadaşımda fotoğrafa bakıp, ismi okumadığı için gördüğü erkeği* benim arkadaşlarımdan biri sanıyor.

    gelelim annemin kısa süreli bir gerilim yaşatan yorumuna;

    "annen de gelsin mi?"

  • türk halkını kitleler halinde ilk kez tiyatro ile tanıştıran milletimizin medeniyete giriş kapılarından birisidir.

    yazar cemil meriç’in tanımıyla, televizyon henüz sokaktaki insanın şuurunu iğdiş etmemişken o dönem çocuk olan bir neslin hayal dünyasını inşa etmiştir.

    bir masalın, bir filmin, bazen de harikalar diyarının içine alice misali bir anda dalıvermektir. bir rüyayı uyanıkken yaşamaktır.

    tv ekranı ve gerçek tiyatro sahnesinden çok farklıdır. diğerlerinde karakterler size birileri tarafından sunulup hayal gücünüz sınırlandırılırken, radyo tiyatrosunda tanıştığınız, şahit olduğunuz herkes ve her şey sizin hayalinize bırakılmıştır.

    bugünlerde artık o kadar geniş bir oyun yelpazesi vardır ki polisiye, macera, dram, romantizm, komedi, çocuklara yönelik eserler dâhil ne ararsanız web ortamında kolaylıkla bulabilirsiniz.

    örneğin; dostoyevski’nin buradaki suç ve ceza eserinin içeriğine 5.5 saatlik bir sürede kitabın içine girmişçesine yaşayarak kitabı okumuş olanlardan daha hakim olabilirsiniz. kitap okumayı sevmeyenler, üşenenler, okumak için fırsat yaratamayanlar için biçilmiş kaftandır.

    isteğiniz eserleri türkçe bulamıyorsanız la theater works sitesinden ingilizce olarak da bulabilirsiniz. ingilizcesini ilerletmek isteyenler için de zevkli bir listening yoludur.

    ayrıca stres atmanın da en güzel yollarından birisidir. mükemmel bir yol arkadaşıdır. gideceğiniz yere vardığınız halde arabadan inemediğiniz zamanlar olur. yalnızlığı kıymetlendiren bir taç gibidir.

    bir insanın özellikle yaratıcılık gerektiren işlerde diğer insanlara üstünlük sağlayabilmesi hayal gücünün kuvvetiyle doğru orantılıdır.

    radyo tiyatrosunun özellikle çocuklardaki hayal gücü gelişimine de inanılmaz etkileri vardır. bu anlamda özellikle küçük çocuklar için kitaplardan bile değerlidir. herkes çocuğuna kitap okutamıyor olabilir ama herkes çocuğuna bunu kolaylıkla dinletmenin bir yolunu bulabilir.

    çocukların tv ve tablet başında aptallaşmasını ve hayatın dışında kalmasını seyretmek yerine nöral bağlantılarının gelişimesine olumlu bir katkıda bulunabilirsiniz.

    böylece birçoğu dört duvar arasında yetişen günümüz çocuklarını hem gerçek hayattan koparmamış olur hem de hayal gücü zirvede çocuklar yetiştirerek yarının dâhilerini yetiştirmeye önemli bir katkı yapmış olabilirsiniz. davranışlarında göreceğiniz olumlu etkiler de sizi şaşırtacaktır.

    aslında her işin kolayını seven milletimiz için önemli bir buluş ve değerli bir sanat dalıdır. ama maalesef ki her güzel ve naif şey gibi bu da sonunda hiç olmuştur.

  • linklerle ve kağıt üzerindeki istatistiklerle dünyayı çözdüğünü sanan yazar. bilmiyor ki türkiye'deki tecavüzlerin çoğu istatistiklere yansımıyor bile.

    kağıt üzerindeki bilgilere baksan türkiye yayaların üstünlüğünün olduğu bir ülke mesela. hani nerede var? sokakta böyle bir durum görüyor musun?

  • adam "70 milyonun cumhurbaşkanı olacağım" dediğinde "yaw he he" tepkisi verip şarap ikram edince de "aa gördün mü nasıl tutarsız" diye eleştirmekte de bir gariplik var. ne istiyorsun karar ver. sen de halk olarak pek tutarlı sayılmazsın açıkçası.

  • "o kapı niye açık" denmez. "niye güvenlik yok" denir. anca akılları tecavüze çalışır bunların. hep birlikte görüyoruz zaten.