hesabın var mı? giriş yap

  • prens charles olmak da zor. bakkala gidip bir şeyler alınca para diye ananın resmini veriyorsun. yazık lan.

  • hastaneden çıktıktan bir ay sonra ve yüz yaşına hepi topu 61 gün kalmışken hayatını kaybetmiş edinburgh dükü.

    yunanistan doğumlu olup schleswig-holstein-glücksburg olarak bilinen hanedana doğmuş, ancak henüz iki yaşındayken kral da dahil tüm akrabaları yunanistan'dan sürülünce soluğu ingiltere'de almıştır. bilhassa ikinci cihan harbi'nde girit, sicilya ve okinawa gibi savaşın seyri için büyük ehemmiyet arz eden cephelerde aktif görev almıştır.

    1947 senesinde daha sonra kraliçe olacak olan elizabeth ile evlenip mountbatten-windsor hanedanının bir üyesi olmuştur. 1957'de prens unvanı verilmiş ve 2017 senesine kadar da bu unvanı taşımıştır. dört sene evvel kraliyet unvan ve görevlerinden affını isteyerek emekliye ayrılmış ve bugün itibariyle de hayatını kaybetmiştir.

    ulus-devlet çağında potansiyel yunanistan kralı olması beklenmekteyken teknolojik otokrasi çağında çağ dışı bir kraliyetin en uzun yaşamış erkek üyesi olarak tarihe geçmeyi başarmıştır.

  • araştırma görevlisi olduğu andan itibaren;

    a) danışman hocasının kadrolu kölesidir. bina içi, binalar arası hatta kampüs dışı, araştırma görevlisi oluşuyla ilgili/ilgisiz her tür ayak işine koşturmakla mükelleftir.

    b) tez izleme komitesindeki diğer hocaların da emir eridir. danışman hocasının yüklediği kadar olmasa da, onların "rica ettiği" her tür işi seve isteye yapmak, sağa sola gitmek zorundadır.

    c) bölümdeki diğer hocalar da denk getirebildikleri anlarda ona iş yüklemekte beis görmeyeceklerdir. zira ülkedeki en güçlü dokunulmazlık profesörlere verilmiştir ve zavallı genç akademisyenimizin tüm kariyeri bu hocaların çoğunluğunu oluşturacağı veya etki altına alacağı jürilere bağlıdır.

    d) hocalar genelde bilirkişilik, ödenekli projeler, danışmanlıklar gibi, asli görevleri olan eğitim/öğretimden çok daha mühim(!) işler peşinde olduklarından, derslere girmekte pek de istekli olmayacaklar ve araştırma görevlimize "hadi sen gir de bugün bir uygulama yapın" falan diyeceklerdir. sınav zamanları gelince de hocalar sınıfa, amfiye 5-10 dakika uğrar, kalan 1 hatta bazen 2 saat boyunca ise araştırma görevlileri ayakta sınavı takip ederler.

    ezcümle; akademik hayatında, iç mekan - dış mekan ayrımı olmaksızın, yaya olarak en fazla kilometreyi araştırma görevlisi olduğu süre boyunca kat edeceği, en çok ayakta kalacağı süre de bu döneme denk geleceği için dayanıklı ve rahat bir ayakkabı seçmek zorundadırlar.

    ne yapaydı? makosen mi giyeydi?

  • "şirin "

    isim garip çünkü büyük büyük dedemin ismi. teknik olarak soyum şirin baba'ya dayanıyor.

  • bana ilk tanışdığımız günlerde bunu söyleyen kişiyle 5 yıl kadar ilişki yaşadım, sonrasında evlendim, evlendikten 3.5 yıl sonra boşandım. kendisinin çeşitli beyanlarından aşağıya parçalar bırakıyorum;

    "senin en kötü özelliğin kanaatkarlığın"

    "hiç hırsın yok"

    "bir şirkete bağlandın mı, oradan devam ediyorsun, isteğin yok vizyonun yok.

    "kendini sürekli eziyorsun, aşırı alçak gönüllüsün, kendini göstermiyorsun"

    vs.

    bugün gündelik hayatın bir çok konusunda ters düşer durumdayız. 6.5 yaşında bir oğlum var. velayeti annesinde.

    hakkımda bugün itibariyle söylediği olumlu tek şey şu sayılır: "sen çok iyi bir babasın"

    sonuç olarak: "babalık" vasfı, babalık vasfıdır. başka kulvarlarda size yardımcı olmayabilir. haberiniz olsun.

  • rezalet puanım 10, bir daha opetten bırak yakıt almayı, önünden bile geçilmez. bir hata yapıldıysa, düzeltin koskoca firmasınız.

    bu tarz rezaletleri çok görür olduk bu sebeple bu işten çok korktuğum için pompacılara benzin dedikten sonra eline orda benzin yazan pompayı mı alıyor diye bekliyorum.