*

  • efendim maalesef ülkemizde maden suyu -yeni yönetmeliklere göre "doğal mineralli su" olarak anılmaktadır kendisi- hakkında yanlış ve eksik bilgiden kaynaklanan bir sorun vardır. bunun sebepleri arasında öncelikle halkımızın soda ve maden suyu (doğal mineralli su) arasındaki farkın ne olduğunu bilmemesi bulunmaktadır. soda denen şey yapay maddelerden üretilmiş içersinde faydalı mineraller bulunmayan ve ticari amaçla piyasaya sürülmüş gazlı içecek türüyken; maden suyu (doğal mineralli su) doğal kaynaklardan çıkarılıp şişelenen ve içersinde vücudumuz için sayısız faydası olan mineralleri barındıran tamamen doğal içecek türüdür. bu entryde halkımızın aklında yanlış şekilde varolan ve yıllar boyunca gerçekmiş gibi algılanmış gerçek olmayan bilgileri ve aslında doğrusunun ne olduğunu bulabilirsiniz:

    not: lütfen okurken mineralli su= maden suyu olduğunu unutmayın.

    1. “maden suyu (doğal mineralli su) fazla tüketilmemelidir” yanliş!

    maden sularında yeraltında oluşum sürecinde erimiş halde tutulan mineraller, içme sonrası mide ve bağırsaklardan kolaylıkla emilerek vücudumuza alınır ve bir dizi fizyolojik süreçlerde önemli rol oynarlar. özellikle çocuklar, gençler, hamile ve menopozdaki hanımlar ve yaşlılarda ön plana çıkan kalsiyum, magnezyum, sodyum ve flüorür gibi minerallere olan gereksinimin karşılanmasında mineralli su “gizli” bir kaynaktır. günde 2,5-3 litre kadar su ve sıvı alınması fizyolojik beden fonksiyonları ve sağlıklı bir günlük yaşantı için gereklidir. bu miktarın en az 1 litresinin mineralli su gibi doğal ve yararlı bir “sıvı” ile karşılanması tercih edilmelidir.

    2. “maden suyu (doğal mineralli su) ve soda ayni şeydir” yanliş!

    bu yanlış “inanış” ne yazık ki sadece türkiye'de söz konusudur. lokantada, markette, kafeteryada mineralli su istediğinizde en iyi olasılıkla “maden suyu mu?” sorusu ile karşılaşırsınız. ama, soda isterseniz size mineralli su servisi yapılmasını garantiye almış olursunuz. oysa, mineralli su başka şey, soda başka şeydir. doğal mineralli su doğal su çevriminde yeraltında oluşur ve toprakta bulunan birtakım element ve maddeleri çözünmüş halde içerir. uygun kırık hatları (faylar) veya jeolojik yapılar olan bölgelerde yeraltındaki bir mineralli su kendiliğinden yeryüzüne çıkabildiği gibi, rezervuarından sondaj ile de yeryüzüne alınabilir. çıkarıldığı yerde, (yani taşınmadan) doğal niteliği ve mineral kompozisyonu ve içeriği değiştirilmeden şişelenir. soda, ise abd'de çok yaygın tüketilen yapay bir içecektir. işlenmiş suya (şebeke suyu), litresinde en az 750mg olacak düzeyde soda (sodyum bikarbonat) ve litresinde 2-4g düzeylerde karbondioksit katılıp, şişelenmesi ile üretilir. mineralli su litresinde en az 1000mg ve değişik mineraller içerir. oysa, soda sadece sodyum ve bikarbonat içerir. deyim yerindeyse, soda “hormonlu” domates, mineralli su “doğal” domatestir. abd'de hipertansiyonda yüksek sodyum içeriği nedeniyle sodanın tavsiye edilmemesi, türkiye'ye mineralli suyun tavsiye edilmemesi şeklinde yansımıştır. oysa, bir kez mineralli su soda değildir, daha da ötesi çoğu mineralli su kalp ve damar sağlığı için son derece yararlıdır ve tansiyonu düşürücü etkileri vardır. türkiye'deki mineralli sular hipertansiyonlu kişilerce rahatlıkla tüketilebilir.

    3. “çocuklar maden suyu (doğal mineralli su) içmemelidir” yanliş!

    mineralli sular tüm yaş dönemlerinde olduğu gibi sağlıklı bir çocukluk için de vazgeçilmez bir sağlık ürünüdür. çocuklarda özellikle uygun düzeylerde kalsiyum ve flüorür içeren mineralli sular kemik ve diş gelişiminde büyük destek sağlarlar. çocukların “gazlı” fast food içecekleri yerine mineralli su içmeleri teşvik edilirse, yaşam boyu sağlıklı kemikler ve çürüksüz dişlere sahip olmaları garanti altına alınabilir.

    4. “maden suyu (doğal mineralli su) cildi bozar” yanliş!

    mineralli suların uygun düzeylerde taşıdıkları mineraller, içilme ile vücuda alınarak birçok sistem ve organ fonksiyonlarında yaşamsal rol oynar. sağlıklı, düzgün ve gergin bir cilt için de yeterli su ve mineralli su alınımı gerekir. mineralli suların “genç” bir cilt için oynadıkları rol, dıştan tatbik ile güçlendirilebilir. bir çok güzellik ve kozmetik ürününün üretiminde mineralli su kullanılması bu yüzdendir. başka bir işleme tabi tutulmadan, doğal haliyle şişelenip, sprey olarak kullanılan mineralli su da hem etkili bir kozmetik ajan hem de sağlıklı bir cilt temizleyici ve nemlendiricidir.

    4. “maden suyu (doğal mineralli su) böbrek taşi yapar” yanliş!

    tam tersine, böbrek taşlarının oluşumunda ana neden, yetersiz miktarda su ve mineralli su tüketimidir. başka bir deyişle, yaşam boyu düzenli ve yeterli miktarda su ve mineralli su içmeyen insanlarda böbrek taşı oluşma riski daha yüksektir. bunun da ötesinde, böbrek ve idrar yolu taşı oluşmuş insanların günde 2 litre kadar mineralli su tüketmeleri özellikle tavsiye edilir; çünkü özellikle bikarbonat içeriği yüksek olan mineralli sular en sık rastlanan taş tipi olan ürat taşlarının oluşumunu önleyebilmektedir. ayrıca, günümüzde böbrek taşlarının ameliyatsız kırılması sonrası dönemde de mineralli su içme kürleri kullanılmaktadır.

    5. “maden suyu (doğal mineralli su) kaynağinda içilmelidir” yanliş!

    mineralli su, şişe kapağı açılmadığı sürece kaynağındaki orijinal doğal mineral kompozisyonu ve temizliğini korur. şişelenmiş mineralli sularda dolumdan belli bir süre sonra kapak ve özellikle plastik ambalajdan şişelenme sırasında “basılan” karbondioksit gazının “kaçması” söz konusudur. raf ömrü olarak ta ifade edilen son kullanma tarihi geçince, karbondioksitin düzeyi ve ona bağlı içimi kolaylaştırıcı etkisi azalacağından, içme sırasında mineralli su tadının değişik ve “bozulmuş” algılanması söz konusu olabilir. aslında, şişelenen mineralli suyun hem mineral kompozisyonunun hem de mikropsuzluğunun korunmasında içerdiği karbondioksit gazının etkili olduğu bilinmelidir.

    6. “maden suyu (doğal mineralli su) asitlidir” yanliş!

    tersine mineralli sularda, aslında mide asidini tamponlayan bikarbonat bulunmaktadır. mide ekşime ve yanmalarında halk arasında çok iyi bilinen maden suyunun yararlı etkisi de buna bağlıdır. ‘asitli' denilen içeceklerin ortak özelliği ise karbondioksit gazı içermeleridir. bu tür “gazlı” içecek üretiminde, içimi kolaylaştırıcı ve içeriği sabitleştirici etkileri nedeniyle karbondioksit gazı şişeleme sırasında içeceğe eklenir. mineralli sulara da aynı nedenlerle karbondioksit “basılır”. karbondioksit gazı dilimiz ile temas ettiğinde geçici olarak tat algılayıcılarını uyuşturduğu için, mineral tadı algılanmasını baskılayarak içimi kolaylaştırmaktadır. gazı “kaçmış” içeceklerin tatsızlaşması, azalmış olan karbondioksit içerikleri yüzündendir. yine, mineralli sular da dahil “gazlı” ürünlerin soğuk içilmesinin önerilmesi, soğuk ta içecek içinde çözünmüş olan karbondioksitin korunmasıdır. çünkü sıvı ve suda çözünürlülüğü sıcaklık ile ters orantılıdır.

    kaynak: masuder
  • maden suyu denen içeceğin; bir madeni sıkmak suretiyle elde edilen sıvıdan ibaret olduğunu sanmak da bu yanlış sanrılar arasındadır. evet taşı sıksan suyunu çıkarırsın ama o kadar da değil...
  • içtikten sonra göte sokulur. yanlış! orda kalabilir.
  • tr'de litrede 9-10 gram karbondioksit basılıyor içine. bi tür asidik yapı gibi bişey oluyor. mineralli kaynak suyunu alıp içine 10 gram karbondioksit basıp, içindeki karbonat yüzünden yüksek ph'a sahip olacağını düşünen turmusol kağıdı alıp markette satılan "soda"'nın ph'ını ölçsün ve niye turmusol kağıdı bazik tarafa geçmiyor diye sorsun kendine.

    tr'de içine karbondioksit basılmamış maden suyu bulmanız imkansız seviyededir. markette satılanın içeriğine de bağlı olarak böbrekler üzerinde direk yük oluşturur, dikkatli için diyenler de haklıdır.

    en mantıklısı gazını tamamen çıkartacak şekilde içine çözülmeyen maddeler atmaktır (toz zencefil, tarçın, uygun miktarda magnezyum hidroksit vs. gibi).
hesabın var mı? giriş yap