*

  • bir yeşim salkım şarkısıydı bu yanlış hatırlamıyorsam.

    "hiç keyfim yok, uzun zamandır
    iyiyim dersem anla yalandır
    gülümseyişim zorlamamdır
    şarkılarım ağlamamdır" gibi sözleri vardı, pek bir oynak idi şarkı sözlerin aksine*.
  • tabi bu cümleyle anlamdaş bilumum versiyonları mevcuttur, keyfini kaçırmak olduğu gibi bir kişinin parmağı olmadan da keyfi kaçmak olabilir.

    keyif verici maddeler pek tabi ki önerilebilinir.
  • "inandigim onca degerler* kayboldular* senle beraber."
    (bkz: türkceyi katletmek)
  • 1994 yılı çıkışlı aynı isimli albüme sahip şarkısı. http://www.youtube.com/…iplerim#p/f/166/tw4ttgh8x-w
  • yeşim salkım ın ilk albümünün adı. içinde son sigara, ben yoldan gönüllü çıktım ve hiç keyfim yok gibi 3 büyük hiti barındırır. onno tunç un da emeği olan bu albüm 90 ların klasiklerindendir.
  • mesaiye kaldığım bir akşam eve dönerken aklıma gelen yeşim salkım şarkısı. kendisinden pek hoşlanmam da aslında ama hiç keyfim yok filan diye mırıldanırken bi açayım bakayım klibi nasıldı dedim. o nasıl donuk bir yüz ifadesidir öyle. ayrıca küt saçının altından sarkan örgü kuyruğu da nasıl bir tarzdır, aklıma bir dönemler esip geçen kuyruk bırakma modasını getirdi ki evet o nasıl bir modadır. aklımda nasıl nasıl diye sorular arka arkaya sıralanırken bir yandan bilardo, tavla, langırt oynayan yeşim salkımı izliyordum. hanım kızımız tabii ki de şarkıya uygun olarak hiçbirinden keyif almıyordu. bir ara sandalyenin üstünde oturmuş mızmız çocuklar gibi ayağını sallayarak keyif almadığını iyice vurguladı. "hiç keyfim yok" nakarat kısmındaki "yok" kelimesinin sibel canvari vurgusu gözümden kaçmadı ama kendisi bu kadar keyifsizken yüzüne vurmak istemedim. klibin sonuna doğru oyuncaklarıyla oynamaya başladı, sanırım keyfi olmadığından çocukluğuna dönmeyi seçti. şimdi nerde, keyfi yerinde mi bilmiyorum.
  • bir kalıp. klişe denebilir. kullanılmaktan eprimiş olabilir. bir hal beyanı cümlesi, ama öyle böyle değil. dökme demirden olabilir. düştüğü yerde uzunca sızlayacak hasara sebebiyet verir.

    nedir? böyle üzgün gördüğümüz, durgunluğunu merak ettiğimiz, hatta bazen çare olmak istediğimize -neyin var?- deriz. peşinden bu kalıp iner. -keyfim yok-. buradan sonrası soru sahibi için "sorun sahibi" olmaya giden patikalı, dar boğazlı yol. halini anlamaya çalışırken, halden anlayıp sussun mu? biraz daha mı ısrar bekliyor karşıdaki çözülmek için? hakikaten yardıma ihtiyacı var da çekingenliğinden mi söyleyemiyor? belki soruyu soranın da keyfini kaçırmaktan kaçındığı için, her ne derdi varsa anlatmıyor. belki başka bir mevzu açsak, misal belediye otobüsündeki komikliklerden dem vursak, bu kez sıkıntılı halini savuşturmak için basitlik mi yapmış oluruz? yoksa dağılır mı bulutları?
    adını koymadığı, somutlaştırmadığı bir iç sıkıntısı mıdır hani eylül günlerinde gelip omzumuza konan, oradan her rüzgar esitikçe burnumuza dolan hüzün gibi bir sıkıntı?
    -keyfim yok- hiç ipucu vermiyor ki. belki uzadı dün mesaisi, patrona bozuldu kafası, belki hepsi parasızlık derdi. biraz bilebilsek, ona göre yetişeceğiz. en nihayetinde bu kadar soru gelip şuna dayanıyor: - ben mi kırdım gönlünü acaba?- biz bunca soruyla kuyulardan aşağı yuvarlanırken, keyfi olmayanın gözünde cevaba dair bir ışık ararken, başı önünde yürür "o". ne adımından, ne susuşundan hiçbir şey anlaşılmaz. "o" en yakının bile olabilir. hakkında o an için tek bildiğin, -onun keyfi yok- . dolayısıyla senin de.

    ich habe keine lust.
  • 90'lardan dinlenesi bir yeşim salkım albümü.

    http://www.youtube.com/watch?v=cgc2xiaqbkg
  • kendimi bildim bileli
hesabın var mı? giriş yap