• kendi kültürünü kendisi geliştiren, yapay zeka yerine özbenliklerden oluşan bir ortak benlikle yönlendirilen, birikimler ve deneyimlerle ortaya çıkmış "sözlük ahlâkı" kavramının kurallarına bağlı olan, ajanları, rezidüel bireyleri(kod) bulunan, her şeyin belirli sınırlarla belirlendiği, ama sınırların eğilip bükülebildiği bir site olan ekşi sözlük; teorik olarak benzerlik taşıdığı "the matrix"in bir kopyası sayılabilmektedir.

    bireysel yapılanmaların gidiş yönünü ego-süperego çatışmalarının ötesine aktarabilen ve topluluklara yön verebilecek kadar kendinden emin bir kaç yazarın önderliğinde, hızlı adımlarla, hatta koşar adım ilerleyen ekşi sözlük; sürekli gelişen-tabiri caizse kendini yenileyen, yeniden yaratan- yapısı, interaktif yaşam tarzı ve cyberpunk mentalitesindeki üyeleri sayesinde, bence bir matrix'tir.

    temel sorun ise, asıl amacın ne olduğudur. ne yazık ki, çoğumuz buna hazır bile değiliz. bırakın amacı, aracı bile anlayamamışlar var aramızda.
    (we'll liquify them, and feed the fifth generation intravenously by that liquid)
    (bkz: to be concluded)
  • bir başka benzerlik olarak da hem matrix, hem de ekşi sözlük; çeşitli fonksiyonlar, değişkenler ve benzeri teknik unsurların kullanılması ve ardarda-ve uygun şekilde- sıralanarak bir kontrol mekanizması oluşturacak ve bünyesine bağlanmış olan zihin güçlerinin kendi aralarında iletişim kurmasını sağlayacak birer kod konumundadırler. her ikisi de bir mimar, ya da kod uzmanı tarafından(aradaki farka daha sonra değinmek gerekecek) hazırlanmıştır.
    her iki kod da sürekli kendini geliştirmekte ve hatasız/sorunsuz hale gelmeye çalışmaktadır.

    her iki sistemin de dayatmaları vardır, ve bu dayatma/zorunluluklar; sistemin ayakta durabilmesi için tutarlı bir şekilde kalıcılıklarını korumaktadırlar.

    her iki sistemin de backdoor'ları mevcuttur. fakat ekşi sözlük backdoor'larını merak eden insan sayısı, matrix'in backdoor'larını merak eden ya da zorlayan insan(ya da program/a.i.) sayısından daha azdır.
  • ssg de architect olur bu durumda, ama kim neo olur bilemem.
  • morpheus modunda spinapubica'yi gorebilecegimiz durum.
  • alakasız bir benzerlikte biri size sözlük nedir dediğinde/sorduğunda "unfortunately noone can be told what the sozluk is. you have to see it for your self" şeklinde cevaplamanızdır.
  • hadi ben -> architect e$le$mesini geciyorum ama the matrix cercevesinde cok komik e$le$tirmeler cikarmak mumkun. super eglenceli tavsiye ederim:

    clairvoyant -> the oracle (yuh artik) hatta (bkz: neo ve turk oracle diyaloglari/@ssg)
    mengus -> merovingian (nick benze$mesine bak.. bi de matrix'e kod yazip pasta formatinda sozluk bayanlarina yolluyor)
    armonipolisi & anjin san -> the twins (we are getting aggravated.. yes we are)
    mikado -> seraph (to know someone you must fight him first)
    lowlife & yok -> programs that have chosen exile instead of deletion (valla oyle denk du$tu ki yazmadan edemedim opuyorum kendilerini cok severim)
    otisabi -> the one (sozluk kurallarini esnetip insanlarin agzini burnunu kirmasindan)
    cheja -> trinity (e$ durumundan)

    daha aklima gelirse yazarim.
  • uyarıcı biladerler tarafından filme alınması kararlaştırılmış, hakkında bir senaryo yazılmaya geçtiğimiz hafta başlanmış "hede"dir.

    ben "bir matrix olarak ekşi sözlük" gördüm.
  • the architect'in :

    "this will be the sixth time we have destroyed it, and we have become exceedingly efficient at it,"

    repliği bende hep altıncı nesil'in akını ile ilgili şüpheler uyandırmıştı.
    üzerine bir de yedinci nesil gelince, insan ister istemez nereye varacak bu işin sonu diye düşünüyor.
    "barış ve huzur ne zaman gelecek" kaygıları büyüyor

    umutlar artık 8. nesilden çıkacak the one'da..
hesabın var mı? giriş yap